Sözün Müsbet Tesiri

Cemiyet Hayatımız

Sözün müsbet ya da menfi anlamda gücü ve tesirine dair Kur’ân-ı Kerîm’de verilen örnekler, bizi yeniden sözün ehemmiyetini idrak etmeye çağırıyor.

Mesela, güzel söz hiçbir zaman açlık ve susuzluğu gidermediği halde; “Bir güzel söz ve bağışlama, arkasından incitme gelen sadakadan daha hayırlıdır.”1 buyrulmuş olması düşündürücüdür. “Rahmân çocuk edindi” diyenlerin pek çirkin bir şey ortaya attıklarından söz edilerek, onların bu sözleri sebebiyle neredeyse “Gökler çatlayacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp düşecekti.”2 buyrulması, herkesi ağzından çıkana dikkat etmeye çağıran manidar bir cümledir.

DOĞRU VE YUMUŞAK SÖZ SÖYLEMEK

Hz. Musa (a.s.)’ın, devrinin süper gücü durumundaki Firavun karşısına topla tüfekle değil, sadece doğru söz ile çıkması ve muhatabına yumuşak söz (kavl-i leyyin) söylemekle emrolunması da dikkate değer bir örnektir.3

Hz Safiye (r. anha) validemiz hakkında kısa boylu oluşunu kastederek söz söyleyen Aişe (r. anha) annemize hitaben Rasulullah (s.a.v.)’in; “Öyle bir söz söyledin ki, eğer o söz denize karışsaydı onun suyunu bozardı.”4 îkazında bulunmasını da burada anmak isteriz.

SÖZÜN EN GÜZELİNİ SÖYLE!

Sözün müsbet ya da menfi anlamda tesirine dair örnekleri çoğaltmak mümkün. Ancak biz bütün bunları, “Kullarıma söyle, (birbirlerine) sözün en güzelini söylesinler. Yoksa şeytan aralarını bozar…”5 âyetiyle özetlemek ve Yunus Emre’nin “Söz ola kese savaşı/Söz ola kestire başı/Söz ola ağılı aşı/Yağ ile bal ede bir söz.” dizeleriyle tercüme etmek isteriz.

Velhasıl, muhatabımıza müsbet anlamda tesir edecek sözü söylemeye/yazmaya, aksinden de sakınmaya, her zamankinden fazla ihtiyaç var.

Dipnotlar: 1) Bakara sûresi, 2/263. 2) Meryem sûresi, 19/88/90. 3) A’râf sûresi, 7/104; Tâhâ sûresi, 20/44. 4) Ebû Davûd, Edeb, 35. 5) İsrâ sûresi, 17/53.

Kaynak: Cafer Durmuş, Altınoluk Dergisi, 367. Sayı