Şuarâ Suresi 107. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Şuarâ Suresi 107. ayeti ne anlatıyor? Şuarâ Suresi 107. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Şuarâ Suresi 107. Ayetinin Arapçası:
اِنّ۪ي لَكُمْ رَسُولٌ اَم۪ينٌۙ
Şuarâ Suresi 107. Ayetinin Meali (Anlamı):
“Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.”
Şuarâ Suresi 107. Ayetinin Tefsiri:
Sûrede
anlatılan üçüncü kıssa Hz. Nûh’un kıssasıdır. Nûh (a.s.), kendisinin Allah
tarafından gönderilmiş bir peygamber olduğu hususunda iki delil ileri
sürmektedir:
›
O, peygamber olmadan evvel de halkı arasında doğru ve güvenilir
bir insandı. İnsanları kandırmayan, onlara yalan söylemekten çekinen bir insan,
nasıl olur da kalkıp Allah adına yalan söyleyebilir?
›
Belki onun dünyalık bir menfaat elde etmek için böyle bir yola
girmiş olabileceği düşünülebilir. Nitekim Hz. Nûh hakkında kavmi: “Fakat o,
peygamberlik iddiasıyla size üstünlük kurup, başınıza geçmek istiyor”
(Mü’minûn 23/24) suçlamasında bulunmuşlardı. Buna karşı Nûh (a.s.)’ın ileri
sürdüğü ikinci delil de, tebliğine karşı insanlardan hiçbir ücret talep
etmemesi ve mükâfatını sadece Allah Teâlâ’dan beklemesidir. Bu iki hususiyet,
bütün peygamberlerin ortak vasfıdır. Zaten bundan sonra kıssaları anlatılacak
peygamberler için de aynı hususiyetler tekrar tekrar beyân edilecektir.
Doğruluk
ve güvenilirlik vasıfları Resûlullah (s.a.s.) Efendimiz’de zirve noktadaydı.
Henüz genç yaşlarında iken Mekkeliler ona “Muhammedü’l-Emîn” vasfını
vermişlerdi. O (s.a.s.) aynı zamanda İslâm yolunda bütün varlığını ve imkânlarını
fedâ eden, her türlü fedakârlıkta bulunan ve fakat şahsî hiçbir menfaatin
peşinde olmayan müstesnâ bir insandı. Dolayısıyla onun da Allah’ın seçkin bir
peygamberi olduğunda şüphe yoktur. O’na inanmak ve davet ettiği dini kabul
etmek gerekir.
Hz.
Nûh’un tebliğine karşı kavminin tepkisi oldukça sert ve inkar yanlısıydı:
Şuarâ Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Şuarâ Suresi 107. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR