Şuarâ Suresi 32. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Şuarâ Suresi 32. ayeti ne anlatıyor? Şuarâ Suresi 32. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Şuarâ Suresi 32. Ayetinin Arapçası:
فَاَلْقٰى عَصَاهُ فَاِذَا هِيَ ثُعْبَانٌ مُب۪ينٌۚ
Şuarâ Suresi 32. Ayetinin Meali (Anlamı):
Bunun üzerine Mûsâ asasını yere attı. Bir de ne görsünler, o her hâliyle kocaman bir ejderha kesilivermiş!
Şuarâ Suresi 32. Ayetinin Tefsiri:
Mûsâ
(a.s.)’ın gösterdiği ejderhâ ve yed-i beyzâ mûcizeleri Firavun’un rahatını
iyice kaçırdı. Bunların arkasındaki gücün büyüklüğünü hissetti. Hiçbir sihirde
veya büyüde bu boyutta bir kudret yansıması yoktu. Bu sebeple Firavun, hemen
bunların karşısına geçip direnmeye, onu tesirsiz hale getirmeye çalıştı. Bu
arada hem kendi durumunun kritikliğini seziyor, hem de halkın kendi etrafından
dağılmasına az kaldığını kestiriyordu. Bu yüzden onları bu sarsıcı mûcizenin
etkisinden kurtarmaya çalışıyordu. Bir taraftan da “yerlerinden yurtlarında
olma” korkusuyla onları Hz. Mûsâ’ya karşı kışkırtıyordu. Fakat burada Firavunun
kendisini “ilâh” olarak takdim ettiği halkına karşı ne kadar güçsüz ve iradesiz
bir hale gelip yıkıldığı, zillete düştüğü açığa çıkmaktadır. Çünkü şu an halkın
emrini beklemekte ve bu büyük hâdise karşısında nasıl davranması gerektiğini
onlara danışmaktadır. İşte ayaklarının altındaki yerin sarsıldığını hisseden
azgın iktidar sahiplerinin değişmez karakteri budur.
Firavun’un
tâlimatıyla bütün usta sihirbazlar, bir bayram günü kuşluk vaktinde geniş bir
alanda toplandılar. (bk. Tâhâ 20/59) Belirlenen bu gün, Mısırlıların millî
bayram günüydü. Bugün halk, ülkenin her tarafından büyük kalabalıklar halinde
gelecek ve izleyicilerin gösterileri açıkça seyredebilmesi için kuşluk vakti
yapılacak büyük müsâbakaya şâhit olacaklardı. Yapılan ilânın yanı sıra, ayrıca
halkı müsabakayı seyretmeye teşvik için münadiler gönderildi. Hz. Mûsâ’nın
kapalı sarayda gösterdiği mûcizenin haberi halka da yayılmış olmalı ki, halkın
etkilenmesinden korkan Firavun, herkesin akın akın gelip bir asanın yılana
dönüşmesinde bir olağanüstülük bulunmadığını, bunun ülkedeki sihirbazlar
tarafından da yapılabileceğini görmesini istemiştir. İleri gelenler de “Umarız
sihirbazlar gâlip gelirler de biz de onların yoluna uyarız” (Şu’arâ 26/40)
diyerek halka moral vermişlerdir. (bk. A‘râf
sûresi 106-112)
Sihirbazlar
Firavun’un huzurunda:
Şuarâ Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Şuarâ Suresi 32. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...