Şuarâ Suresi 58. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Şuarâ Suresi 58. ayeti ne anlatıyor? Şuarâ Suresi 58. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Şuarâ Suresi 58. Ayetinin Arapçası:
وَكُنُوزٍ وَمَقَامٍ كَر۪يمٍۙ
Şuarâ Suresi 58. Ayetinin Meali (Anlamı):
Onca hazinelerden, servetlerden, kendilerince çok değerli o yüksek makam ve mevkilerden de…
Şuarâ Suresi 58. Ayetinin Tefsiri:
Sihirbazlarla
müsâbakadan sonra Hz. Mûsâ’ya hemen Mısır’dan ayrılma emri verilmemiş, epey bir
müddet İsrâiloğulları ile birlikte orada kalmıştır. Arada geçen bu süre
zarfında meydana gelen hâdiseler A‘râf
sûresi 127-135, Yûnus sûresi 83-89, Mümin sûresi 23-46 ve Zuhruf sûresi
46-56. âyetlerde haber verilir. Ancak kıssa burada hülâsa edilerek hemen Hz.
Mûsâ ile Firavun arasındaki mücadelenin son bölümüne geçilir. Hedef, apaçık
ayetleri gördükten sonra bile inadında direnen Firavun’un hazin âkıbetiyle,
kendisini ilâhî yardımın adım adım takip ettiği Mûsâ (a.s.)’ın nihaî zaferini
göstermektir.
Mûsâ
(a.s.) ilâhî vahiy istikâmetinde Mısır’ın çeşitli yerlerinde oturmakta olan
İsrâiloğullarını yanına alarak seher vakti yola çıktı. Maksat, Firavun
peşlerine düşmeden önce onların yetişemeyeceği kadar uzak bir mesafeye
varmaktı. Firavun olaydan haberdar olur olmaz umûmî seferberlik ilan etti;
bütün şehirlere asker toplamak için münâdîler gönderdi. Zâhiren toplanan
askerlere ve tebaasına moral vermek ve onları savaşa kışkırtmak; hakîkatte ise
içini saran korkuyu örtmek için birkaç sloganvârî cümle sarfetti. Bir taraftan
durumu kurtarmak için çeşitli güçleri harekete geçirirken, öte yandan bir panik
havası içinde olmadığını göstermek istiyordu. Ona göre normalde
İsrâiloğulları’nın kâle alınacak ve korkulacak bir durumu yoktu. Fakat sebep
oldukları tahrik ve Firavun taraftarlarına duydukları kin ve öfke sebebiyle
cezalandırılmaları gerekiyordu. Halkın da buna inandırılması lazımdı.
Dolayısıyla ilan edilen umûmî seferberliğin hedefi, sadece gelecekte ortaya
çıkabilecek menfi hâdiseleri şimdiden önlemeye yönelik bir tedbirden
ibaretti(!)
Aslında
Firavun’un yaptığı, kendisi ve ordusunun helaki için planlanan ilâhî küllî
planın tabi bir uzantısıydı. Cenâb-ı Hak bu bahaneyle onları bağlarından, bahçelerinden,
pınarlarından, derelerinden, servet ve hazinelerinden, içinde rahat rahat
oturdukları kâşânelerinden söküp çıkardı. İsrâiloğulları uzun zaman silahlı
mücâdele verselerdi, onları yurtlarından çıkarmada belki bu kadar başarılı
olamazlardı. Bu açıdan, “Allah yapacak seyredeceksin, Allah yıkacak
seyredeceksin” sözü ne kadar mânidârdır. Neticede, yıllar sonra da olsa, bu
verimli topraklar ve nimetlere Allah’ın lütfuyla İsrâiloğulları vâris
olmuşlardır.
Tekrar
kıssaya dönecek olursak:
Şuarâ Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Şuarâ Suresi 58. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR