Sudan Nüfusunun Üçte Biri İnsani Yardıma İhtiyaç Duyuyor

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Türk, Sudan nüfusunun üçte birinin insani yardıma ihtiyacı olduğunu belirterek, 7 milyon kişinin de gıda güvensizliği nedeniyle açlık tehdidi altında olduğunu bildirdi.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, 4 gün süren Sudan ziyareti sonunda başkent Hartum'da düzenlediği basın toplantısında, Sudan'ın tehlikeli bir dönemeçten geçtiğine işaret ederek, göreve atanmasından kısa bir süre sonra ziyarete geldiğini belirtti.

İnsan haklarına dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Türk, "Hartum'daki ofisimiz, 25 Ekim 2021'de başlayan gösteriler sırasında 19 tecavüz ve cinsel taciz vakasını ve belki de bundan fazlasını kaydetti." dedi.

BM Komiseri, "25 Ekim 2021'deki kararlar, ülkedeki yasal ve kanuni gelişmeyi sonlandırırken, kişi başına düşen günlük gelir iki dolara geriledi, elektrik fiyatları 25 katına çıktı, ekmek ve yakıt fiyatları zamlandı." değerlendirmesini yaptı.

"7 milyon kişi gıda güvensizliği nedeniyle açlık tehdidi altında"

Ülke nüfusunun üçte birinin insani yardıma ihtiyacı olduğunu söyleyen Türk, şunları kaydetti:

"7 milyon kişi gıda güvensizliği nedeniyle açlık tehdidi altında. Sudan'ın batısındaki Darfur'da çeşitli kabileler arasındaki 11 iç çatışma sonucunda 211 bin insan yerinden edildi. Mavi Nil bölgesindeki ise 400 kişi, Güney Kurdufan eyaletinde de 150 kişi hayatını kaybetti."

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri, Sudan'daki durumun iyiye gitmediğini, sivillerin acil korunmaya ihtiyacı olduğunu, güvenlik ve barışı sağlamak için ulusal bir eylem planı yapılması gerektiğini vurguladı.

Batıdaki Darfur bölgesine de giden Türk, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve Yardımcısı Muhammed Hamdan Dagalu Hımidti ile ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirdi.

"Uluslararası anlaşmalara bağlı kalacağız"

Sudan resmi haber ajansı SUNA'ya göre, Burhan, görüşmede, Sudan'ın insan haklarının korunmasına yönelik uluslararası anlaşmalara bağlı kalacağını, İnsan Hakları Konseyi ile tam iş birliği yapmayı taahhüt ederken, mültecileri çatışma bölgelerinden kendi bölgelerine döndürmek için hükümetin gösterdiği çabalara dikkati çekti.

Hımidti de ülkedeki siyasi krizin üstesinden gelme ve geçiş döneminin tamamlanmasıyla ülkeyi seçimlere ulaştıracak bir anlaşmaya varma arzusu ve iradesini teyit etti.

"Sudan, İnsan Hakları Konseyi için öncelikli"

Türk ise Sudan'a yaptığı ziyaretin, dünyanın içinden geçmekte olduğu mevcut koşullar ışığında halkıyla dayanışma ve onlara destek olmayı amaçladığına değinerek, Sudan'ın İnsan Hakları Konseyi için bir öncelik olduğunun altını çizdi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.