Suffe Meclisi Nedir? Neler Yapar? Program İçeriği Nedir?

Suffe Meclisi nedir? Suffe Meclisi'nin eğitim içeriği nedir? Suffe Meclisi'nin öğrencilerine sağladığı imkan ve kazanımlar nelerdir? Mehmet Büyükmutu ile Suffe Meclisi İslâmî İlimler Merkezi üzerine gerçekleştirilen röportaj...

Suffe Meclisi İslâmî İlimler Merkezi, Aziz Mahmud Hüdâyî Vakfına bağlı bir kurum olup İstanbul’da ilahiyat fakültesi kazanan öğrencilerin kabul edildiği ve Hüdâyî Vakfında eğitim almak isteyen bir İslâmî İlimler programıdır. Suffe Meclisi, tamamı İslâmî İlimlere dair kadim Arapça eserlerin okutulduğu bir medresedir. Yapısı itibariyle müstakil bir fakülte hüviyeti arz eden ve kendine dair beş senelik müfredatı olan ilmî bir ders halkasıdır.

Suffe Meclisi Neler Yapar? Program İçerği Nedir? İmkan ve Kazanımları Nelerdir?

Erkam TV’de yayınlanan ”Gündem Röportajları” programında Suffe Meclisi İslâmî İlimler Merkezi Müdürü ve Hocası Mehmet Büyükmutu ile Suffe Meclisi İslâmî İlimler Merkezi üzerine yapılan röportajda şu başlıklar ele alındı;

  • Suffe Meclisinin ne olduğu-olmadığı ve burada niçin ilim tahsil edildiği,
  • Derslerin hangi maksada mebni olarak yapıldığı,
  • İslâmî ilimlere dair dersler yapan kurumlarla ilahiyat fakültelerinin birbirine göre konumu ve durumunun ne olduğu,
  • Kendini asıl ve merkezî, diğerini tâlî ve fuzulî gören resmî/gayr-i resmî kurumların bu tutumlarının pratikteki yansımaları,
  • Alet ilimleri ve şer’î ilimlerin yoğunluk, süre ve hangi çerçevede okunduğu,
  • Günümüz ihtiyaçları ve gerçekliğinin klasik metinler ve kadim eserler perspektifinde ne ifade ettiği,
  • Niçin Arapça’yı öğrendiğimiz ve Arapça’nın İslâmî ilimler içindeki yerinin ne olduğu,
  • Dil kafatasçılığı-ırkçılığı gibi bir yaklaşımın tehlikeleri,
  • Suffe Meclisinin sunduğu imkanlar, kayıt kabul şartları ve bilim-sanat-atölye derslerinin gerekliliği.

İslam ve İhsan

SUFFE MECLİSİ’NİN 2023-2024 DÖNEMİ KAYITLARI BAŞLADI

Suffe Meclisi’nin 2023-2024 Dönemi Kayıtları Başladı

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.