Süleyman’dan Hakkın Alır Karınca

Abdullah Sert Hocaefendi, Kanuni Sultan Süleyman ve karınca hikayesini anlatıyor.

SÜLEYMAN’DAN HAKKIN ALIR KARINCA

Kanuni Sultan Süleyman, Topkapı Sarayının bahçesindeki meyve ağaçlarına zarar veren karıncaların itlaf edilmesinin dinen caiz olup olmadığını Şeyhülislâm Ebussuud Efendi’ye sorar. Şöyle bir beyit yazar:

Dırahta ger ziyan etse karınca

Zarar var mıdır ânı kırınca?

(Eğer karınca ağaca zarar veriyor, onu kurutuyorsa, karıncayı yok etmenin bir günahı var mıdır?)

Ebussuud Efendi, zamanın şeyhülislâmıdır. Kanuni’ye hoş görünmek için,

Karıncanın ölmesinden ne olur padişahım, diyebilirdi. Fakat o,

İnce bir nükteyle bakın ne diyor, bu da sanatkâr bir padişaha sıradan bir cevap değildir:

Yarın Hakk’ın dîvânına varınca

Süleyman’dan hakkın alır karınca.

Kanuni Sultan Süleyman da olsan karıncanın da bir hukuku var. Kısacası bütün mahlukatın üzerimizde bir hakkı var. Bütün mahlukatı merhametle, hizmetle, ikramla kuşatmak lazım. Müslümana düşen budur. Manevi terbiye, seyr u süluk veya tasavvuf dediğimiz insanda bu kıvamı gerçekleştirmektir.