Sultan 3. Selim Kimdir?

Sultan 3. Selim kimdir? Sultan 3. Selim nasıl bir eğitim dönemi geçirdi? Sultan üçüncü Selim döneminde neler yaşandı? Sultan üçüncü Selim nasıl öldü? Kısaca Sultan 3. Selim’in hayatı…

Sultan Üçüncü Selim, 24 Aralık 1761 tarihinde, İstanbul’da doğdu. Babası Sultan Üçüncü Mustafa, annesi Mihrişah Sultan’dır.
 

KISACA SULTAN III. SELİM KİMDİR? (1789 – 1807)

 

Sultan Üçüncü Selim, 24 Aralık 1761 tarihinde, İstanbul’da doğdu. Babası Sultan Üçüncü Mustafa, annesi Mihrişah Sultan’dır. Annesi Gürcü asıllıdır. Kâhinlere inanan babası Sultan Üçüncü Mustafa, onların yeni doğan oğlu Selim’in eşsiz bir cihangir olacağını söylemeleri üzerine, büyük bir sevince kapılmış, yedi gün yedi gece bayram yapılmasını emretmiştir.

Sultan Üçüncü Selim, doğum günündeki bu hava içinde büyüdü. Sarayda çok güzel bir şekilde yetiştirildi. Sultan Üçüncü Mustafa, kendisinden sonra oğlu Sultan Üçüncü Selim’in padişah olmasını istemişti. Ancak, babasından sonra padişahlığa amcası Sultan Birinci Abdülhamid getirildi. Sultan Birinci Abdülhamid, Sultan Üçüncü Selim’i sarayda göz önünde bulunduruyor, ancak yine de onun eğitimine önem veriyordu. Amcası Sultan Birinci Abdülhamid’in ölümü üzerine, Sultan Üçüncü Selim 7 Nisan 1789 günü, 28 yaşındayken Osmanlı tahtına oturdu.

Sultan Üçüncü Selim, edebiyata ve güzel yazı yazmaya çok meraklıydı. Yazmış olduğu hat ve levhalardan bazıları cami ve türbelere asılmıştır. Arapça ve Farsçayı çok iyi konuşuyordu. Merhametli bir insan olan Sultan Üçüncü Selim ciddi bir eğitim görerek yetişti. İyi bir şâir, tamburî, neyzen ve hânende idi. Bestekâr da olan Sultan Üçüncü Selim, güzel sanatlara düşkün ve açık fikirliydi, ancak zaafa varacak kadar yumuşak karakterliydi ve Osmanlı Devleti’nde batıcılığın yerleşmesini istiyordu.

Sultan Üçüncü Selim tahta çıktığı zaman, halk ona büyük ümitler bağladı. Halk genç hükümdarın, Osmanlı Devleti’ni o eski güçlü ve ihtişamlı devirlerine geri döndüreceğini düşünüyordu.

Sultan Üçüncü Selim, 29 Mayıs 1807 tarihinde Osmanlı padişahlığını Şehzade Mustafa’ya terk ettikten sonra bir yıl iki ay daha yaşadı. Alemdar Mustafa Paşa Olayı sırasında yeni padişahın adamları tarafından, 28 Temmuz 1808 tarihinde öldürüldü. Cenazesi, Lâleli Camii avlusunda babası Sultan Üçüncü Mustafa’nın yanına defnedildi.

SULTAN III. SELİM DÖNEMİ VAK'ALARI

  • Küçük Kaynarca Antlaşması (1774)
  • Kırım Sorunu
  • Aynalıkavak Tenkihnamesi (Düzeltmesi) (1779)
  • Osmanlı – Rus ve Avusturya Savaşları (1787-1792)

İslam ve İhsan

OSMANLI PADİŞAHLARI VE HAYATLARI

Osmanlı Padişahları ve Hayatları

OSMANLI PADİŞAHLARININ TÜRBELERİ NERELERDE?

Osmanlı Padişahlarının Türbeleri Nerelerde?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.