Sümâme’nin (ra.) Boykotu
Sümâme b. Üsâl (ra.) nasıl Müslüman oldu? Sümâme’nin (ra.) Mekkeli müşriklere karşı neden boykot uyguladı? Sümâme’nin (ra.) boykotunun etkileri...
Müslümanları zorda bırakan siyasi ve iktisadi olaylarda istenen sonuçları elde etmek, zorda kalan insanlara yardım elini uzatmak, yapılan zulme dur diyebilmek, Müslümanlara zarar verme ihtimali olanların bu denli güçlenmesine engel olabilmek için ekonomik boykot yaptırımını uygulamak etkili çarelerden biri olarak görünmektedir. Hz. Peygamber (s.a.v.) döneminde yaşanan Sümâme’nin boykotu bu konuya rehberlik etmektedir.
Mekke bölgesi tarıma elverişsiz bir bölge olması (İbrâhîm 14/37) nedeniyle Mekkeliler geçimlerini kuzey ve güneye gönderdikleri ticaret kervanları ile sağlamaktaydılar. Mekkeliler hububat ithalatını Yemâme bölgesinden yapmaktaydılar[1]. Arap yarımadasında yer alan Yemâme, kuzeyden güneye, doğudan batıya ticaret yollarının ortasında bulunmaktaydı. Jeo-politik konumu ve verimli vadileri ile ekonomik açıdan önemli bir bölgeydi[2]. Su kaynaklarının zengin olması nedeniyle ziraati gelişmiş bölge buğday, hurma, arpa ve suları ile ünlenmişti[3]. Bu konuda bazı tarihçiler Yemâme bölgesinin Allah’ın beldelerinin en güzeli, bereket, ağaç ve hurma bakımından diğer Hicaz beldelerinin en verimlisi olduğunu düşünmektedirler[4].
SÜMÂME B. ÜSÂL (RA.) NASIL MÜSLÜMAN OLDU?
Allah Rasûlü (s.a.v.) döneminde Yemâme’de Benî Hanîfe kabilesi yaşamaktaydı[5]. Benî Hanîfe kabilesinin iki emirinden biri Sümâme b. Üsâl’di. Sümâme, Hacr (Riyad) şehrinde ikamet etmekteydi. Bu kabile Hz. Peygamber’in (s.a.v.) davet mektubuna olumsuz cevap vermiş ve İslamiyet’i kabul etmemişti[6].
Sümâme umre için Mekke’ye gitmek üzere yolculuk yaparken Kuratâ Seriyyesi’nin kumandanı Muhammed b. Mesleme tarafından yakalandı ve Medine’ye getirildi. Sümâme tekrar İslam’a davet edildi fakat O hemen Müslüman olmadı. Hz. Peygamber (s.a.v.), Sümâme’ye güzel davranılmasını emretti. Kaçmasına engel olmak amacıyla mescidin direklerine bağlı olduğu halde üç gün bekletildi. Kendisine yiyecek ikram edildi. Sümâme, fidye ödeyerek serbest kalmayı teklif etti. Üç gün boyunca İslam’ı kabul etmeyen Sümâme fidyesiz serbest bırakıldı.
Kendisine yapılan güzel muamele nedeniyle Müslüman olmaya karar veren Sümâme, Allah Rasûlü’nden umre yapmasını öğrenerek Mekke’ye gitti ve umre yaptı. Kureyşli müşrikler telbiye getirerek Kabe’yi ziyaret etmesinden rahatsız oldu. Kureyşli müşriklerin bir kısmı Sümâme’yi öldürmek isterken bir kısmı Yemâme (ra.) ile yapılan ticari ilişkiler nedeniyle serbest kalmasının uygun olacağını belirtti. Bunun üzerine Sümâme (ra.) serbest bırakıldı.
SÜMÂME’NİN (RA.) MEKKELİ MÜŞRİKLERE BOYKOT UYGULAMASI
Sümâme (ra.), bu yaşananlar nedeniyle Kureyşliler’e ekonomik boykot ilan ederek “Ben dinlerin en hayırlısına, Muhammed’in dinine uydum. Bundan sonra o izin verinceye kadar size Yemâme’den bir erzak tanesi bile gelmeyecek”[7] dedi. Sümâme, Mekkelilerin kendilerinden aldığı hububat ve yiyecekleri kesti. Bu sebeple Mekke’de bir kıtlığın dahi yaşandığı ifade edilmektedir[8].
Mekkeli müşrikler boykot uygulaması nedeniyle erzak konusunda sıkıntı yaşayınca Hz. Peygamber’den (s.a.v.) Sümâme’nin (ra.) boykotunun kaldırılması konusunda aracı olmasını istediler. Hz. Peygamber’e (s.a.v.) yazdıkları mektupta “Bizim bilgilerimize göre sen akrabaya yardımı öğütler insanları buna teşvik edersin, Sümâme gıdamızı kesmek suretiyle bizi sıkıntıya düşürdü. Sizden ona bir mektup yazıp bize koyduğu engeli kaldırmasını sağlamanızı talep ediyoruz.” diyerek yardım istediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber Sümâme’ye gidecek olan bir rica mektubu yazdırdı ve uygulanan boykot kaldırıldı. Rasulullah’ın (s.a.v.) girişimleriyle Sümâme, Mekke’ye erzak ve diğer ihtiyaçların sevkiyatına izin verdi[9].
Sümâme’nin (ra.) boykotu Allah Rasulü’nün (s.a.v.) yaşadığı dönemde Mekke müşriklerini ekonomik açıdan zora sokan bir uygulama olması bakımından önemlidir. Hz. Peygamber (s.a.v.) bir peygamber olması hasebiyle Mekkeli müşriklerin Müslüman olması ihtimali, aralarında akrabalık bağlarının olması, kendisine ricada bulunulması gibi nedenlerle aracılık yapmış ve boykotun kaldırılması konusunda teşebbüste bulunmuştur. Bu olay bize ekonomik boykotun siyasi açıdan yıldırma amaçlı kullanılabileceğini göstermesi bakımından kıymetlidir. Zira Mekkeliler Sümâme’nin boykotu nedeniyle kendisini öldürmeye teşebbüs ederek Mekke’den uzaklaştırdıkları, savaşlarda Müslümanları öldürmek için karşı karşıya geldikleri Hz. Peygamber’den (s.a.v.) aracılık yapmasını teklif edecek kadar zorda kaldıkları anlaşılmaktadır. Mekkelilerin Hz. Peygamber’den (s.a.v.) kendi iç meseleleri hakkında yardım talep etmesi Müslümanların siyasi açıdan güçlendiklerine işaret etmektedir. Sümâme (ra.) olayında bu gücü sağlayan etken ekonomik yaptırımdır. Allah Rasûlü (s.a.v.) döneminde yaşanan bu olay siyasi ve iktisadi anlamda yaptırım uygulamanın sonuçlarını anlamak ve görmek bakımından dikkate değerdir.
Dipnotlar:
[1]Muhammed Hamidullah, Hz. Peygamber’in Savaşları, çev. Nazire Erinç Yurter (İstanbul: Beyan, 2023), 97. [2]Abdullah İbrahim el-Asker, Tarihü’l-Yemâme fi Sadri’l-İslam: muhâvele li’l-fehm (Beyrut: Cedâvil [Jadawel], 2012), 96-97. [3]Mustafa L. Bilge, “Yemâme” (İstanbul: TDV İslâm Ansiklopedisi, 2013); Öznur Hocaoğlu, “Hz. Peygamberle İlişkisi Bakımından Benî Hanîfe Kabilesi Hakkında Bazı Mülahazalar”, Journal of Analytic Divinity 6/2 (2022), 106. [4]Adem Apak, Kur’an’ın Geliş Ortamında Arap Toplumu (Sosyal, Kültürel ve İktisadi Hayat) (İstanbul: KURAMER, 2017), 255. [5]Bilge, “Yemâme”; Hocaoğlu, “Hz. Peygamberle İlişkisi Bakımından Benî Hanîfe Kabilesi Hakkında Bazı Mülahazalar”, 106. [6]es-Sîretu’n-Nebeviyye, II/607. [7]Ebû Abdillâh Muhammed b. İsmail Buhârî, el-Câmi‘u’s-sahîh (Mevsû‘atü’s-sünneti’l-kütübi’s-sitte ve şurûhihâ içinde) (İstanbul, 1413), “Megâzî”, 72; el-Câmi‘u’s-sahîh (Mevsû‘atü’s-sünneti’l-kütübi’s-sitte ve şurûhihâ içinde) (İstanbul, 1413), “Cihâd”, 59. [8]Hamidullah, Hz. Peygamber’in Savaşları, 97. [9]es-Sîretu’n-Nebeviyye (Mısır: Mektebetu Mustafâ el-Bâbî’l-Halebî, 1375), II/638-640; et-Tabakâtu’l-Kubrâ (Beyrût, 1410), VI/75-78; Muhammed Hamidullah, Mecmuatü’l-vesaiki’s-siyasiyye li’l-ahdi’n-nebevi ve’l-Hilafeti’r-Raşide (Beyrut: Dârü’n-Nefâis, 2001), 75-76; Asri Çubukçu, “Sümâme b. Üsâl” (TDV İslâm Ansiklopedisi, 2010); Bilge, “Yemâme”; Apak, Kur’an’ın Geliş Ortamında Arap Toplumu (Sosyal, Kültürel ve İktisadi Hayat), 255-256.
Kaynak: Ayşe Şimşek, Altınoluk Dergisi, Sayı: 459