Süraka Bin Malik (r.a.) Kimdir?

 Sürâka Bin Mâlik -radıyallahu anh- Müdlic oğulları kabilesinin sayılı süvârilerindendir. İyi iz sürmesiyle meşhurdur. İz takibinde aranan bir isimdir.

Sürâka Bin Mâlik, akıllı, zeki ve şâirâne meşrepte idi. Mekke'de Kudeyd mahallesinde oturmuştu. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in hicretinde müşrikler tarafından vadedilen yüz deveye sahip olma arzusuna kapılmıştı. Fakat onun İslâm'a girmesine de bu hadise vesile olacaktı. Şöyle ki:

Kudeyd'de kabilesi toplantı halinde iken Kureyş'ten biri geldi. "Ey Sürâka! az önce üç kişilik bir yolcu kafilesi gördüm. Muhammed ve arkadaşı olduğunu zannederim." dedi. Sürâka: "Hayır o senin gördüğün kimseler falan kişilerdir. Biraz önce geçmişlerdi. Onları biz de gördük." diyerek geçiştirdi. Kimsenin haberdar olmasını istemedi. Önemli bir şey yokmuş gibi davrandı. Evine geldi, hizmetçisine, atını ve silâhını alıp vadinin arkasında kendisini beklemesini söyledi.

Müşriklerin âdetlerinden olan fal oklarını üç defa çekti. Her çekişinde boş çıkmıştı. Fakat Sürâka'nın gözünü dünya hırsı bürümüştü. Yüz deveyi elde etmek için mutlaka bu işe teşebbüs edecekti.

SENİ BUGÜN BENDEN KİM KORUYACAK?

Oklarını aldı ve atına binerek çöllere düştü. Atı bir kaç kez tökezleyerek onu düşürmüştü. Fakat o bütün hırsıyla yola revan oldu. Nihayet izlerini takip ede ede yaklaşmıştı. Allah Resûlünü ve arkadaşı Hz. Ebû Bekir (r.a.)'ı uzaktan gördü. Yüz deveye sahip olma ümidleri içerisinde: "Ya Muhammed! Seni bugün benden kim koruyacak?" diye sataşmaya başladı. Resûl-i Ekrem (s.a.) Efendimiz son derece sâkin bir şekilde: "Beni Cebbâr ve Kahhar olan Allah korur." diye cevap verdi.

Sürâka Bin Mâlik yaklaştığını zannetmişti. Bir de ne görsün atının ön ayakları kumlara gömüldü. Yırtındı, parçalandı atını çıkardı. İki adım atmadan atı yine kumlara gömüldü. Üçüncüde de aynı duruma düşünce çaresiz teslim oldu ve yardım istedi. "Ya Muhammed! Bildim ki bu senin işindir. Duâ et de kurtulayım. Azığım,eşyam ve silâhım sizin olsun. Söz veriyorum, arkamdan gelenleri sizi takip etmekten vazgeçireceğim." diye yalvarmaya başladı.

Rahmet Peygamberi Eendimiz ona duâ etti ve Sürâka'nın atı kurtuldu. Sonra ona: Bizim azığa ve eşyana ihtiyacımız yok. Sadece sen peşimizi takip edenleri vazgeçir." buyurdu. Bir de emannâme istedi. Sevgili Peygamberimizin emriyle Hz. Ebû Bekir (r.a.) yazıp verdi. Ayrılırken Resûl-i Ekrem (s.a.): "Sürâka! Kisrâ'nın bileziklerini taktığın zaman kim bilir nasıl keyiflenirsin?" buyurdu. Hayret içerisinde kalan Sürâka: "Hürmüz'ün oğlu Kisrâ'nın mı?" diye sordu. "Evet!.." cevabını aldı. Fakat hayreti teskin olmadı.

Sürâka Bin Mâlik gerisin geri döndü. Gelenlere de: "Dönünüz. Ben buraları aradım. Kimseyi göremedim. Başka taraflara bakalım" diyerek onları da döndürdü.

KALBİ İYİLİĞE YÖNELDİ

Fahr-i Kâinat sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizi öldürerek büyük mükâfata ermeyi uman Sürâka şimdi mûnis, uysal biri olmuştu. Kükreyen aslan gibi yola koyulan Sürâka'nın kalbi iyiliğe yönelmişti. Allah'ın Resûlünü kolluyordu.

İşte Sürâka Bin Mâlik ve onun gibi nice örnekler... Allah'a tam teslim olana kimse zarar veremezdi. İnsan bu kapıya tam bir tutunabilseydi akıllara durgunluk verecek hâdiseleri gözleriyle görebilecekti. Ne mutlu O'na gerçek inanana... Ne seâdet O'na ihlâsla kul olana...

Mekke'ye dönen Sürâka'yı Ebû Cehil karşılamıştı. Ona sitem etmişti. Sürâka da: "Ey Ebû Cehil! Eğer atımın ayaklarının kuma nasıl gömüldüğünü görseydin, hiç şüphe etmeden Muhammed'in bir peygamber olduğunu ve ona kimsenin karşı koyamayacağını kabul ederdin. Senin yapacağın, Kureyşlileri ona saldırmaya teşvik değil, bilâkis buna mâni olmandır. Ben inanıyorum ki onun davet ettiği İslâmiyet bir gün her tarafa yayılacaktır. Herkes ona karşı gelmeyi değil, onunla sulh içerisinde yaşamayı isteyecektir." diye şâirâne bir cevap verdi.

KİSRA'NIN BİLEZİKLERİ

Günler geçti. 630 m. senesinde Mekke'nin fethinde aldığı emannâme ile Sevgili Peygamberimizin huzuruna giren Sürâka Bin Mâlik İslâm'la şereflendi. Efendimiz yine ona: "Ey Sürâka! Kisrâ'nın bileziklerini kollarında görür gibi oluyorum." buyurdu. Aradan seneler geçti. Hz. Ömer (r.a.) zamanında Kisra'nın ülkesi fethedildi Alınan ganimetler Medine'ye getirildi. Hz. Ömer (r.a.) Kisrâ'nın bileziklerini Sürâka İbni Mâlik (r.a.)'e verdi. Sürâka ağlayarak bileğine taktı. Allah'ın sevgilisine yaptıkları aklına geldi. Hz. Ömer (r.a.) de:

"Kisra'nın bileziklerini müdlic oğullarından Sürâka'nın kollarına geçiren Allah'a hamdolsun." dedi.

İman, olmaz gibi görüneni olur hale getirir. Yeter ki; Allah'a ve Resûlüne inanıp tam teslim olmalı. Hz. Osman (r.a.) zamanında vefat eden Sürâka (r.a.) bu mucize-i Nebevî'nin gerçekleştiğini böylece gözleriyle gördü. Allah'a şükretti. Cenâb-ı Hak'tan şefaatlerini niyaz ederiz.

Kaynak: Mustafa Eriş, Altınoluk Dergisi, 1994 - Haziran, Sayı: 100, Sayfa: 026

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.