Suriyeli 3 Yaşındaki Çocuk, Türkiy'de İki Gözüne Yapılan Kornea Nakliyle Karanlıktan Kurtuldu

Suriyeli El-Şeyh ailesinin Türkiye'de doğan 3 yaşındaki kızları Riham, iki gözüne yapılan kornea nakliyle dünyaya yeniden gülen gözlerle bakmaya, oyuncaklarıyla oynamaya başladı.

Ülkelerindeki savaş nedeniyle 2012 yılında Türkiye'ye gelen El-Şeyh ailesi, doğuştan görme bozukluğu bulunan kızları Riham'ın sağlığına kavuşmasıyla büyük mutluluk yaşadı.

Suriye'den Türkiye'ye uzanan umut yolculuğunu AA muhabirine anlatan Riham'ın dedesi Ahmed El-Şeyh, ülkelerinde uzun yıllardır yaşanan savaşın birçok kişide derin izler bıraktığını söyledi.

El-Şeyh, bu süreçte birçok ailenin evsiz, işsiz kaldığını, her an ölüm korkusuyla yaşadıklarını ifade etti.

"Nerdeyse her evin bir şehidi oldu. Ben, kardeşimi ve yeğenimi şehit verdim. Her şeyimizi kaybettik. Ne zaman bir bomba düşecek bilmediğimiz için her an bu korkuyla yaşadık." diyen Ahmet El-Şeyh, yaşayabilmek için Türkiye'ye sığındıklarını anlattı.

"Biz toprağımızdan vazgeçmedik"

2012'de Türkiye'ye 6 kişi geldiklerini belirten El-Şeyh, "Biz toprağımızdan vazgeçmedik. Her şey yoluna girdiğinde Suriye'ye dönmek istiyoruz. Döndüğümüzde de içimizde Türkiye sevgisi hep olacak. Türkiye bizim ikinci vatanımız." diye konuştu.

Dede El-Şeyh, ilk torununun Hatay'da dünyaya geldiğini, şu anda ikinci torunlarını beklediklerini aktardı.

Riham'ın dünyaya görme bozukluğu ile geldiğini ifade eden El-Şeyh, şunları kaydetti:

"Doğuştan iki korneasında problem tespit edildi ve kornea nakli yapılması gerektiği belirtildi. Yardımseverlerin de katkılarıyla ameliyat yapıldı. Riham şu anda çok iyi, görebiliyor. Doğduğu zaman çok az görebiliyordu, görme yetisi çok iyi seviyelere geldi. Türk halkına ve Türk hekimlerine minnettarız."

"Geç dönemde başvurulsaydı kalıcı görme kaybı olabilirdi"

Ameliyatı gerçekleştiren göz hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Mustafa Köşker, küçük Riham'ın iki gözünde korneadaki probleme bağlı görme kaybı ile kendilerine getirildiğini söyledi.

Korneayı, bir evin dışa açılan penceresi olarak yorumlayan Köşker, "Bu pencere puslandığında görme yetisi azalır. Biz de Riham'a görme kaybı sorununun ortadan kalkması için kornea nakli yaptık. Her iki gözüne de belli aralıklarla nakil gerçekleştirildi. Şu anda sağlığı iyi, normal çocuklar gibi oyun oynayabiliyor ve yaşamına devam edebiliyor. Bu da hastamız ve ailesi kadar bizi de mutlu ediyor."

Kornea nakli yapılmasa Riham'ın ilerleyen süreçte kalıcı görme kaybı ile karşı karşıya kalabileceğine dikkati çeken Köşker, "Erken dönemde müdahale çok önemli. Geç dönemde başvurulsaydı, nakilden bu kadar fayda sağlanamayabilir ve kalıcı görme kaybı olabilirdi." dedi.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.