Suriyeliler Hem Dil Hem Meslek Öğreniyor

Konya Büyükşehir Belediyesi ile Türk Kızılayı arasında imzalanan protokol ile Konya genelinde geçici koruma altında yaşayan Suriyeliler için Türkçe, mesleki eğitim ve sosyal terapi kursları düzenleniyor.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Konya'ya yerleşen Suriyelilerin sorunlarını en aza indirmek için çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyledi.

Türk Kızılayı ve Konya Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursu (KOMEK) işbirliğinde, Suriyelilere yönelik meslek edindirme kursları düzenlenmesi, çocukların eğitimi ve rehabilitasyonu konusunda "Suriyelilerin Eğitimi ve Sosyal Terapisi" projesini başlattıklarını belirten Akyürek, proje kapsamında KOMEK merkezlerinde 550 kursiyere eğitim ve sosyal terapi kursu verildiğini dile getirdi.

Kursiyerlere Türkçenin yanı sıra mesleki-teknik konularda da eğitim verildiğini anlatan Akyürek,"Suriyeli misafirler, Türk Kızılayı Toplum Merkezi tarafından verilen yönlendirme, psikososyal destek, eğitici seminerler gibi hizmetlerden, KOMEK merkezlerinde Türkçe ve meslek edindirme derslerinden yararlanabiliyor. Misafirlerimizin Türkiye'de topluma uyumunu sağlayacak, toplumsal barışa katkı sunacak faaliyetler geliştirerek, sosyal ve kültürel etkinliklere katılmalarını sağlıyoruz."dedi.

TÜRKÇE VE MESLEKİ EĞİTİM VERİLİYOR

Türk Kızılayı Konya Toplum Merkezi öğretmeni Vedat Fırat, bir aydır Suriyelilere dil eğitimi verdiklerini bildirdi.

Daha önce Şanlıurfa'da görev yaptığını aktaran Fırat, "Suriyelilerle yardımcı olmak, hayata uyumlarını biraz daha kolaylaştırmak için buradayım. Merkezimizde Türkçenin yanında dikiş-nakış, yemek ve el sanatları gibi dersler de veriliyor." dedi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.