Suriyeliler, Şam'ın Merce Meydanı'na Astıkları İlanlarla Yakınlarını Arıyor

Suriye'de Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından halk, başkent Şam'daki Merce Meydanı'na haber alamadıkları sevdiklerinin fotoğraflarını asarak kavuşacakları günü bekliyor.

Suriye'nin Şam kentinde Merce Meydanı'ndaki anıtın duvarları, kayıp yüzlerce kişinin bulunması için asılan fotoğraflarla doldu. Suriyeliler, Şam'ın Merce Meydanı'na astıkları ilanlarla yakınlarını arıyor. 

Ülkenin dört bir yanından meydana gelen Suriyeliler, iletişim bilgileri ve isimlerinin olduğu fotoğraflı ilanlarla yakınlarını bulmaya çalışıyor.

Yakınları, haber alamadıkları sevdiklerinin hala hayatta olduğunu ve Esed rejimi devrilmeden önce rejim hapishanelerinde tutulduğunu düşünüyor.

"BİNLERCE MAHKUM KAYBOLDU"

Kamışlı ilçesinden gelen Halid, aradığı dayısının Filistin Şubesi ve Sednaya hapishanelerinde tutulduğunu öğrendiklerini söyledi.

Annesinin, dayısını 2018'de nakledildiği Sednaya'da ziyaret ettiğini ve orada olduğunu doğruladığını anlatan Halid, birkaç ay önce Şam'daki Mezze Askeri Hapishanesi'nden serbest bırakılan bir kişiden dayısının hayatta olduğu haberini aldı.

Halid, Sednaya'dan salıverilenlerin arasında dayısını bulamadıklarını ve aradıklarını söyledi.

Dayısına kavuşma ümidiyle Merce'deki anıta ilan astıklarını belirten Halid, "Binlerce mahkum kayboldu. Kimse onların nerede olduğunu bilmiyor." dedi.

Assaf Elbehıs da yakını Daiç Asaf Bahid'in 2018'den bu yana kayıp olduğunu söyledi.

Elbehıs, Sednaya Hapishanesi'nden çıkanların arasında Bahid'i tespit edemediklerini dile getirdi.

Birisinin tanıyacağı umuduyla Bahid'in fotoğrafını bastırdığını belirten Elbehıs, "Bugün tüm mahkumlar serbest bırakılmış olsa da hiçbir bilgi bulamadık. Ne cesedini, ne izini. Lazkiye veya Humus'a götürüldüğünü söylüyorlar ama Allah bilir." diye konuştu.

ABDURRAHMAN, 2012'DEN BU YANA DAYISINDAN HABER ALAMIYOR

Deyrizorlu Abdurrahman da dayısının 2012'de Şam'da kaybolduğunu söyledi.

Yıllardır ulaşamadıkları dayısının Sednaya Hapishanesi'nde askeri istihbarat birimlerince alıkonulduğuna dair haberler aldıklarını anlatan Abdurrahman, bu haberleri teyit edemediklerini dile getirdi.

Abdurrahman, dayısını bulma umuduyla fotoğrafını bastırarak meydandaki duvara astığını ifade etti.

"HAPİSHANEDEN ÇIKANLAR NEREYE GİTTİ?"

Names Hamza da hapishaneden çıkan yakınını hastanelerde ve camilerde aradıklarını ancak herhangi bir iz bulamadıklarını belirtti.

Kayıp yakınları için yetkililere çağrıda bulunan Hamza, "Bu gençler nerede? Hapishaneden çıkanlar nereye gitti? Sadece nerede olduklarını öğrenmek istiyoruz." diye konuştu.

SURİYE'DEKİ GELİŞMELER

Suriye'de 27 Kasım'da rejim karşıtı silahlı gruplar ile Beşşar Esed güçleri arasında çatışmalar yoğunlaşmıştı.

Gruplar, 30 Kasım ile 7 Aralık tarihleri arasında Halep, İdlib, Hama ve Humus gibi en büyük illerde üstünlük kurmuştu.

Başkent Şam'a 7 Aralık'ta girmeye başlayan gruplara halk kitlelerinin de destek vermesiyle rejim, Şam ve diğer birçok bölgede kontrolü tümüyle kaybederek çökmüştü.

Baas Partisinin 61 yıllık iktidarı sona ererken rejim lideri Esed başkentten kaçmıştı.

Öte yandan, Suriye Milli Ordusu da aralıkta başlatılan Özgürlük Şafağı Operasyonu'nun ilk gününde Tel Rıfat ilçe merkezini terör örgütü PKK/YPG'den kurtarmıştı.

Operasyonda Münbiç ilçesinin de kurtarılmasıyla, Fırat Nehri'nin batısındaki en büyük terör yuvasına dönüşen bölge, PKK/YPG'den temizlenmişti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.