Süt İçmek Zararlı mı?

Prof. Dr. Osman Erk, sütün bebekler için iyi, yetişkinler için gereksiz olduğunu söyledi.

İnek sütündeki laktozun güçlü bir insülin uyarıcısı olduğunu, zamanla insülin direncine, obezite ve metabolik sendroma yol açtığını, bağırsaklarda kötü bakterilerin sayısını artırdığını belirten Erk, aynı zamanda sütün kemikleri güçlendirmediğini, osteoporoza da iyi gelmediğini ifade etti.

Erk, neden süt içemememiz gerektiğini şöyle sıraladı.

Daha fazla süt elde etmek için ineklere bol miktarda büyüme hormonu verilir. Bu da insanlara zararlıdır.

Süt ve süt ürünlerinde bulunan kazein maddesi sindirim sisteminde parçalanarak kazomorfin denilen, bildiğimiz morfin benzeri bileşikler ortaya çıkarır. Bu bileşikler bağırsakları aşarak beyindeki hücrelerde bulunan morfin reseptörlerine bağlanarak bağımlılık yapar. 6 Kazein proteinlerinin kanserojen etkisi vardır.

1 bardak sütte ortalama 6 gram kazein bulunur. Kazein miktarı yağı alınmış sütte daha fazla, peynirde ise en fazladır. 1 su bardağı (250 cc) tam yağlı süt 5 gram doymuş yağ içerir ve 150 kaloridir. Doymuş yağlar sağlık için zararlıdır.

Süt ürünleri kolesterol yapımını uyarıp insülin direncine neden olur. Doktor doktor gezdirir. Araştırmalarda süt ürünleri tüketimiyle prostat, yumurtalık kanseleri arasında neden-sonuç ilişkisi bulunmuştur.

Sütün içindeki süt şekeri (laktoz) koroner kalp hastalığı ve yumurtalık kanseri ile yakından ilgilidir. Yaygın inanışın aksine süt ve süt ürünlerinde yeterince kalsiyum yoktur. Et ve yumurta gibi hayvansal ürünler ise süt ve süt ürünlerinden çok daha az kalsiyum içerir.

SÜTÜN ZARARLARI

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre en fazla süt tüketen ülkelerde osteoporoz, prostat ve göğüs kanseri, diyabet ve alerji gibi hastalıklar en yüksek oranda görülmektedir.

Önerilen günlük kalsiyum tüketimi bin-bin 500 miligramın çok altında kalsiyum alan Çin, Japonya, Kore ve Afrika ülkelerinde osteoporoz ve kemik kırıkları yüksek kalsiyum alan Avrupa ve ABD'li kadınlardan azdır. Yani süt kemikleri korumaz.

Bakterileri yok etmek için uygulanan UHT işlemi ile sütteki tüm besin öğeleri öldürülüyor. Geriye yağ, şeker, az miktarda vitamin ve mineral içeren canlı olmayan bir şey kalıyor.

Homojenizasyon, yani sütteki yağ parçacıklarının mekanik yöntemlerle yüksek basınç altında parçalanması ve dağınık kalması nedeniyle, sütün kalp damar hastalıklarına neden olduğu düşünülüyor. 'Ksantin oksidaz' adlı enzim, kalp-damar sağlığını bozuyor. En fazla süt tüketen ülkelerde osteoporoz ve kemik kırıkları daha fazladır.

Dünyadaki süt tüketiminin yarısı ABD'de yapılmaktadır. ABD'de osteoporoz, süt tüketiminin düşük olduğu Asya ülkelerinden çok daha fazladır. Dünya nüfusunun yarısı süt ürünleri tüketmez. Brokoli, pazı, lahana, karalahana gibi yeşil yapraklı sebzeler kalsiyumdan zengindir.

Sütteki kalsiyumun yüzde 32'si, sebzelerdeki kalsiyumun ise yüzde 50'si emilmektedir. Sütün içindeki kalsiyumun ancak sınırlı bir kısmı vücuda alınırken, yeşil sebze ve meyvelerdeki kalsiyumun yüzde 50'sinden fazlası emiliyor.

Sebze-meyvelerde ayrıca kemikler için gerekli olan kalsiyum, potasyum, magnezyum, K vitamini ve C vitamini de bolca bulunuyor. Vejetaryenlerin kemikleri bu yüzden süt içenlerden daha sağlamdır. Ancak sağlam kemikler için sadece kalsiyum yetmez. Spor ve D vitamini de gereklidir.

Kaynak: Sabah

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.