Süt Kardeşle Evlenmek Caiz mi?
Süt kardeşi ile bir mümin evlenebilir mi? Evlenirse ne yapması gerekir? Süt kardeşiyle evlenen sahabe ne yapmıştır? Peygamberimiz süt kardeşiyle evlenen sahabeye ne buyurmuştur? Bu konu ile ilgili hadisler nelerdir? Bu hadislerden ne anlamalıyız? Dr. Murat Kaya anlatıyor...
Ukbe bin Hâris (r.a), İhâb bin Azîz’in kızıyla evlenmişti. Derken yanına bir kadın gelip:
“‒Ukbe’yi de, evlendiği kızı da ben emzirdim.” dedi.
Ukbe (r.a) ona:
“‒Beni emzirdiğini bilmiyorum, daha evvel de bunu bana haber vermemiştin!” dedi. Ve hayvanına binip Medîne’ye Rasûlullâh (s.a.v) Efendimiz’in huzûruna gitti. Yeni karşılaştığı bu meselenin hükmünü sordu. Rasûlullâh (s.a.v) Efendimiz:
“‒Kadın böyle olduğunu söylerken onunla nasıl evli kalabilirsin?” buyurdular.
Bunun üzerine Ukbe (r.a) o kadından ayrıldı, o da başka biriyle evlendi. (Buhârî, İlim, 26)
BU HADİSLERDEN NE ANLAMALIYIZ?
Yeni zuhûr eden, âniden başa geliveren bir meselenin İslâmî hükmünü öğrenmek için gayret etmek, îcâbında bunun için yolculuk yapmak ve meşakkatlere katlanmak gerekir. Böyle bir meseleyle karşılaşan insanlara lüzumlu bilgileri öğretmek de bilen insanların mes’ûliyetidir.
Bu tür sıkıntılarla karşılaşmamak için kişinin âilesine, zarûrî bilgileri öğretmesi lâzımdır. Bu sebeple İlm-i hâl’i yani bilinmesi zarûrî olan dînî bilgileri öğrenmek ve öğretmek için gayret etmelidir.
Mahmûd Sâmî Ramazanoğlu (k.s) şöyle buyurur:
“Ey birâder! Vakit âhir zamandır. Din zayıflamış, Sünnet terk edilmiş, bid’atler ise her tarafa yayılmıştır. Böyle karanlık bir devirde, en mühim şey olan akāidi ve diğer dînî ilimleri tahsil etmeye gayret eylemek zarurîdir.” (M. Sâmi Efendi, Musâhabe, I, 101)
“Her belde ve her kabîlede dînî meseleleri tâlim edecek bir âlimin bulundurulması farz-ı kifâyedir. Eğer bulundurulmazsa oradaki halkın hepsi günahkâr olur. Fakat her mü’minin ilm-i hâlini, yani kendini ilgilendiren dînî hükümleri öğrenmesi de farz-ı ayn olduğundan, bunları öğrenmeyen kimse günahkâr olur. Çünkü İslâm diyârında cehâlet, mâzeret sayılmaz.” (M. Sâmi Efendi, Musâhabe, I, 64)
Müslüman, her ne kadar temiz ve mâsum da olsa töhmet mevkîlerinden ve şüpheli şeylerden uzak durmalı, devamlı ihtiyatlı olmalıdır.
YORUMLAR