Tâ-Hâ Suresi 133. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Tâ-Hâ Suresi 133. ayeti ne anlatıyor? Tâ-Hâ Suresi 133. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Tâ-Hâ Suresi 133. Ayetinin Arapçası:
وَقَالُوا لَوْلَا يَأْت۪ينَا بِاٰيَةٍ مِنْ رَبِّه۪ۜ اَوَلَمْ تَأْتِهِمْ بَيِّنَةُ مَا فِي الصُّحُفِ الْاُولٰى
Tâ-Hâ Suresi 133. Ayetinin Meali (Anlamı):
İnkârcılar: “Muhammed bize Rabbinden bir mûcize getirse ya!” diyorlar. Kendilerine, önceki ilâhî kitaplarda bulunan bilgileri açıklayan Kur’an’ın gelmiş olması, onlar için yeterli değil midir?
Tâ-Hâ Suresi 133. Ayetinin Tefsiri:
Kur’ân-ı
Kerîm, önceki ilâhî sahifelerde ve kitaplarda bulunan dinin temel esaslarını
ihtivâ etmektedir. Onlara ilâveten özellikle şeriat sahasında yeni yeni
hükümler de getirmiştir. Ortada hidâyet, rahmet ve şifa kaynağı Kur’an gibi bir
kitap dururken, başka bir mûcizeye ihtiyaç yoktur. Zaten Peygamber (s.a.s.), o
münkirlerin talep ettiği mûcizeyi getirse bile yine iman edecek değillerdi.
Çünkü onların derdi gerçeği aramak değil, tamamen nefsâni ve şeytânî arzularına
tâbi olarak hakikatle alay etmekti. Cenâb-ı Hak onlara Peygamber göndermek
sûretiyle vâki olacak itiraz kapılarını kapatmıştır. Eğer bir peygamberin
davetine erişmeden hak ettikleri bir azaba uğrayıp helak olsalardı veya cehennem
azabıyla karşılaşsalardı, o zaman: “Rabbimiz, ne olurdu bize bir peygamber
gönderseydin de, böyle rezil ve perişan olmadan önce senin âyetlerine
uysaydık!” (Tâhâ 20/134) diyebilirlerdi. Fakat artık böyle bir
itiraz hakları yoktur. Bütün bu uyarılara rağmen hâla inkârda devam edecek
olurlarsa, geriye tek çıkar yol kalmaktadır: O da neticeyi beklemektir.
Neticede kimin doğru yolda, kimin yanlış yolda; kimin hidâyet üzere, kimin
dalâlet üzere olduğu açıkça ortaya çıkacak, herkes bunu yakında bilecektir. Münkirler,
“Size bir uyarıcı gelmedi mi?” sualine:
“Evet,
bize bir uyarıcı geldi. Fakat biz onu yalanladık ve onlara: «Allah’ın bir şey
indirdiği falan yok; siz ancak büyük bir sapıklık ve şaşkınlık içindesiniz»
dedik”
(Mülk 67/9) diyecekler ve:
“Eğer
uyarılara kulak vermiş veya aklımızı kullanıp gerçekler üzerinde düşünmüş
olsaydık, şimdi şu çılgın alevli ateşin yoldaşları arasında bulunmazdık!” (Mülk 67/10)
diye âh vâh edeceklerdir.
Allah
muhâfaza buyursun! Âmin.
Tâhâ sûresi,
herkesin hesap gününü beklemekten başka çaresi olmadığını, mutlaka bu güne
maruz kalacaklarını ifade ederek son bulurken, bir sonraki Enbiyâ’ suresi,
beklenen bu günün iyice yaklaştığını haber vererek söze başlayacaktır:
Tâ-Hâ Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Tâ-Hâ Suresi 133. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...