Tâ-Hâ Suresi 39. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Tâ-Hâ Suresi 39. ayeti ne anlatıyor? Tâ-Hâ Suresi 39. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Tâ-Hâ Suresi 39. Ayetinin Arapçası:
اَنِ اقْذِف۪يهِ فِي التَّابُوتِ فَاقْذِف۪يهِ فِي الْيَمِّ فَلْيُلْقِهِ الْيَمُّ بِالسَّاحِلِ يَأْخُذْهُ عَدُوٌّ ل۪ي وَعَدُوٌّ لَهُۜ وَاَلْقَيْتُ عَلَيْكَ مَحَبَّةً مِنّ۪يۚ وَلِتُصْنَعَ عَلٰى عَيْن۪يۢ
Tâ-Hâ Suresi 39. Ayetinin Meali (Anlamı):
“Oğlun Mûsâ’yı sandığa koyup nehre bırak! Nehir onu kıyıya atsın da, hem benim hem de onun düşmanı olan Firavun onu yanına alsın!” Ey Mûsâ: “Ayrıca bizzat benim gözetimimde yetişip eğitilmen için sana kendimden gönülleri cezbeden bir güzellik ve sevecenlik vermiştim.”
Tâ-Hâ Suresi 39. Ayetinin Tefsiri:
Yüce
Allah, Hz. Mûsâ’nın duasını kabul ettiğini ve istediklerini kendisine
vereceğini müjdeler. Buna gönlünün mutmain olması için de daha önce ona ihsan
ettiği bir kısım husûsi nimetlerini ve zor zamanlarda ona olan ilâhî nusret ve
teyidini hatırlatır. Bunlardan biri, onu Firavun’un öldürmesinden
kurtarmasıdır. Hâdise kısaca şöyle vuku bulur:
Mûsâ
(a.s.)’ın annesi, diğer erkek çocuklar gibi Firavun’un kendi oğlunu da
öldürmesinden korkuyordu. Bu yüzden burada işaret edildiği üzere gönlüne düşen
ilâhî ilhama dayanarak oğlunu bir sandığa koyup Nil nehrine bıraktı. Hanımı
Âsiye ile bahçesinde gezinen Firavun, suda gördüğü sandığı çıkarttırıp içindeki
çocuğu görünce şaşırdı. Âyette beyân edildiği gibi, Allah’ın Mûsâ’ya bir lütfu
olarak çocuğa karşı kalbinde derin bir muhabbet hissetti. Çünkü onu hem Allah
sevmiş, hem de insanlara sevdirmişti. Yüzüne öyle bir güzellik vermiş, gözlerine
öyle bir şirinlik ve câzibe koymuştu ki gören onu sevmeden kendini alamazdı.
İşte âyetteki “Ayrıca bizzat benim gözetimimde yetişip eğitilmen için sana
kendimden gönülleri cezbeden bir güzellik ve sevecenlik vermiştim” (Tâhâ
20/39) beyânı buna işaret eder. Allah onu, kendi gözetimi ve koruması altında
olmak üzere düşmanının sarayında ve en güzel imkânlar içinde terbiye edip
yetiştirmiştir. Buradan anlaşılmaktadır ki, kendisine ezelî yardım yetişen
kimse, bütün hallerinde inâyet nazarının gözetimi altında olur. Karşılaştığı
her durum, onun iyilik, güzellik ve mânevî tekâmülünün artmasına ve kendisi
için takdir buyrulan yüksek makamlara ulaşmasına vesile olur.
Bu
arada Hz. Mûsâ’nın ablası, kardeşinin başına neler geldiğini araştırıp
soruştururken, ona bir sütanne arandığını öğrendi. Bunu fırsat bilerek
Firavun’un sarayına gitti:
Tâ-Hâ Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Tâ-Hâ Suresi 39. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...