Tabaklarınızı Dörde Bölün!

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Serkan Tatlıağaç diyabet hastalığının sağlıklı ve dengeli beslenme ile önlenebileceğini belirtirken, Beslenme ve Diyet Uzmanı Kamuran Diğdem Özkahya, diyabet hastalarının ilaç almalarının çok önemli olduğunu ancak ilaçların tek başına yeterli olmadığını, sağlıklı beslenmeye de çok dikkat edilmesi gerektiğini anlattı.

Modern çağın hastalığı diyabet artık yaşa bakmaksızın çocukların da kapısını sıkça çalıyor. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla yaygınlaşan Tip 2 diyabete, sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve aşırı kilo zemin hazırlarken, günlük yaşantıda alınacak bazı önlemlerle bu tehlikeli hastalığı önleyebilmek, en azından öteleyebilmek mümkün.

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Serkan Tatlıağaç, diyabetin görülme sıklığında son 10 yılda yüzde 90 artış yaşandığını belirterek “Şu anda yetişkinlerin yüzde 13’ünde diyabet hastalığı var. Diyabet hastalığındaki artışın nedenleri arasında hareketsizlik, sağlıksız beslenme ve ideal kilonun üzerinde olması geliyor. Oysa diyabet gerekli önlemlerin alınmasıyla önlenebilir bir hastalık” diye konuştu.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Kamuran Diğdem Özkahya da, diyabette sağlıklı beslenmenin püf noktalarından kan şekeri dengesinin önemine, doğru karbonhidrat seçiminden sağlıklı ara öğün tercihleri ve besin etiketi okumaya dek birçok konuda önemli bilgiler verdi.

TABAK MODELİNİ BENİMSEYİN

Diyabet hastalarının yeterli ve doğru besin seçimi yapmalarının, ‘tabak modeli’ denilen beslenme yaklaşımını benimsemelerinin önemli olduğunu belirten Kamuran Diğdem Özkahya “Tabaklarınızı dörde bölün. Her bir bölümde, et ve et ürünleri (tavuk, balık, kırmızı et, peynir, yumurta, baklagiller), sebze, süt ve yoğurt grubu besinler ile tahıl grubu (bulgur, makarna, tahıllı ekmek) besinlere yer verin” dedi. Brokoli, elma, salata, kepekli makarna, nohut ve tahıllı ekmeğin kan şekerini daha yavaş yükselten besinler olduğundan tercih edilmesini, buna karşın patates, beyaz ekmek, muz, mısır, meyve suyu ve reçel gibi kan şekerini daha çabuk yükselten besinlerden uzak durulması gerektiğini belirten Kamuran Diğdem Özkahya yemeklerin yavaş yenilmesinin de çok önemli olduğunu söyledi.

DÜZENLİ VE DENGELİ BESLENME

Diyabet hastalarının ara öğünleri ihmal etmemelerini, kahvaltıyı atlamamalarını, kahvaltıda poğaça, börek gibi hamur işlerinden kaçınmalarını, ideal kilolarını korumaları gerektiğini vurgulayan Özkahya, ambalajlı ürünlerin besin etiketlerinin de mutlaka okuması önerisinde bulunarak, diyabet ilaçlarının da tek başına yeterli olmayacağını vurgulayarak “Ne kadar düzenli ilaç kullanılıyor olunsa da aynı oranda düzenli, yeterli ve dengeli beslenmek gerekir” dedi.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.