Tabiatın Doğal Dengesi Nasıl Sağlanır?
Tabiatın doğal dengesi nasıl sağlanır? Hayvanların ekolojik dengedeki yeri nedir? Doğadaki düzen, doğadaki denge...
Yüce Allah bu âlemde öyle bir denge kurmuştur ki her şey belli bir gaye ve hedefe göre yaratılmıştır. Hiçbir şey boşuna ve yersiz olarak yaratılmamıştır. Her şeyde bir amaç vardır. “Neden yaratıldı, ne lüzum vardı?” diye sorduğumuz pek çok şeyin zamanı gelince ne kadar mühim ve gerekli olduğu anlaşılır. Bazı canlılar, diğer bazı canlıları yemek suretiyle hayatlarını devam ettirirler. Onları bir başkaları yer. Bu böyle devam edip gider. Aslında bu, tabiattaki denge gereği böyledir.
Yıllar önce Avusturalya’da bir çeşit kaktüsten çit yapmak için bu bitkiyi ektiler. Avusturalya’da kaktüs düşmanı bir böcek olmadığından bitki dev adımlarla büyümeye başladı. Tahminen İngiltere büyüklüğünde, çok büyük bir alanı kapladı. Yolu üstüne rastlayan köy ve şehir halkını, yerlerini terk etmeye mecbur etti. Çiftlikleri mahvetti. Halk, bu bitkinin yayılmasını önleyecek bir çare bulamadı. Böylece Avusturalya, çığ gibi yayılan, önüne geçilmez sessiz bir bitki ordusuyla karşı karşıya geldi.
Buna bir çare bulmak için bütün böcek bilginleri araştırmalara başladılar. Sonunda yalnız kaktüsle yaşayan bir böcek buldular. Bu, hızla çoğalan ve Avusturalya’da düşmanı olmayan bir böcekti. Çok geçmeden böcek, bitkiye üstün geldi. Onu yiye yiye azalttı. Kaktüslerin hızla çoğalmasını önleyerek onların insanlar için tehlikesiz bir konuma gelmesini sağlayan bu böcekler, zamanla çoğalma gücünü kaybetti ve azaldı. O kadar böcekten sadece kaktüsü baskı altında tutmaya yetecek ve onun yayılmasına engel olacak miktarda böcek kaldı.[1] Bu, Allah’ın ilim ve kudretini göstermez mi?
Sıtma hastalığı aşılayan sivrisinek niçin dünyayı kaplamadı? Halbuki atalarımız ya sıtmadan ölürler veya bu hastalığa karşı güç kazanırlardı. Tisi tisi sineği yaşamış olduğu sıcak bölgelerden başka bölgelerde de yaşayabilmek için niçin gelişip de insan neslini yok etmedi? İnsanın bu konuda, daha düne kadar korunma yöntemleri bilinmeyen veba hastalığını ve öldürücü mikropları hatırlaması ve sağladığı koruma kurallarının hiç bilinmediği zamanı düşünmesi yeterlidir. Bütün bunlardan sonra insan neslinin bugün yeryüzünde bâkî kalması hakikaten çok düşündürücüdür.[2]
Dipnotlar:
[1] A. C. Morrisson, a.g.e., s. 75-76.
[2] A. C. Morrisson, age, s. 76.
Kaynak: Prof. Dr. Mehmet Bulut, Delilleriyle İslam Akaidi, Erkam Yayınları
YORUMLAR