Kıyamette güneş insanlara ne kadar yaklaştırılacak? Hadisi şerifi nasıl anlamalıyız? Dr. Murat Kaya anlatıyor...
Rüzgarlar nasıl oluşur? Atmosferde nasıl hareket eder? Rüzgarlar ile ilgili ayetler nelerdir? İşte tefekkür vesilesi rüzgarlar...
Ahmet Taşgetiren, bu ay Altınoluk Dergisi'nde "Çanakkale'den Çağımıza Ruh Nakli" başlıklı yazısında "Çanakkale ruhunu" anlatıyor.
Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri kimdir? Mevlana Halid-i Bağdadi nasıl ahlâk ve yapıya sahipti? Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri'nin ilim hayatı nasıldı? İlim çevresi tarafından 'Güneşler Güneşi' diye adlandırılan Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri hakkında bilinmesi gerekenler...
Tekâmül etmiş bir kalp için mikrodan makroya her şey, ilâhî azamet tecellîleri ve kudret akışlarının bir ibret ve hikmet sergisi durumundadır… Her insan bu sergiyi gezme, görme ve tefekkür etme hakkına sahiptir. Bizleri bu teffürden alıkoyan nedir?
Kalp îman ve istikâmet üzereyse, zâten bu kâinat kitabında gördüğü her varlık, ona Yaratan’ının kudret ve azametini hatırlatır. Güneş, Ay, yıldızlar, atmosfer, hava, toprak, su, nebâtat, hayvanat, velhâsıl bütün varlıklar, hâl lisânıyla konuşur.
Güneş için ısıtmamak nasıl imkânsız ise, yüksek ruhlar için de insanlara acımamak, onlara hizmetten kaçınmak, ıztırap ve çileler karşısında duygusuz kalmak ve etrafına güzellik tevzî etmemek öyle imkânsızdır. İşte güneşe benzeyen insanların özellikleri...
Cenâb-ı Hak, âyet-i kerîmelerde yedi kat semâdan bahsetmektedir. İnsan fikren, bu yedi kat içerisinde bir miktar dolaşmaya başladığında, âdetâ akıl tutulması yaşamaktadır. Allâh’ın sonsuzluğunu idrake, az da olsa yaklaşmaktadır.
Ulusal Güneş Gözlemevi, 21 Ağustos’ta tarihin en büyük güneş tutulmasının gerçekleşeceğini açıkladı. Yaklaşık 200 yıldır eksik hesaplanan Güneş'in yüzölçümü, tutulma sayesinde ilk defa gerçek değerlerine yakın olarak ölçülecek.
Yaz geldi. Sıcağı düşünün... Sonra denizlerin diplerinden, ormanlardaki yapraklara kadar, Güneş enerjisiyle yaşayan canlıları... Daha sonra Dünya'ya, Güneş'in uzaya yaydığı 4 milyon ton enerjinin sadece 2 milyarda birinin yansıdığını düşünün... Ve sonra şu ayeti okuyun: "Geceyi, gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı sizin hizmetinize O verdi. Bütün yıldızlar da O'nun emrine boyun eğmişlerdir. Şüphesiz ki bunda aklını kullanan bir toplum için ibretler vardır."(16:12)
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.