kul hakkı

Allah Katında Günahların Tutulduğu Üç Divan

En faziletli amel olan cihadda bile şehidin tüm günahları hangi husus dışındı silinir?

Nasıl Helalleşmeliyiz?

Kul hakkının önemi nedir? Hayatta olan ve olmayan kişi ile nasıl helalleşmeliyiz? Kul hakkının karşılığı nasıl alınacak?

Kul Hakkı İle İlgili Ayet ve Hadisler

Kul hakkı nedir? Kul hakkı yiyenin ahiretteki durumu nasıl olacak? Kul hakkı yemenin hükmü nedir? Kul hakkı nasıl ödenir? Kul hakkı ile ilgili ayet ve hadisler nelerdir? İslam’da kul hakkının önemi...

Hümeze Suresi 1. Ayet Hangi Konuda Uyarıyor?

Hümeze suresi 1. ayeti Msülümanları hangi konuda uyarıyor? Kul ve hayvan hakları konusunda nasıl bir hassasiyete sahip olmalıyız? Osman Nuri Topbaş Hocaefendi anlatıyor...

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi 05 Eylül 2022 Sohbeti

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi'nin Efendimize ümmet olmak ve O'nu yakından tanımaktan bahsettiği Erkam Radyo ve Erkam TV'de yayınlanan 05 Eylül 2022 tarihli sohbeti.

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi 29 Ağustos 2022 Sohbeti

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi'nin Fecr Suresinden bahsettiği Erkam Radyo ve Erkam TV'de yayınlanan 29 Ağustos 2022 tarihli sohbeti.

Kul Hakkı

Kul hakkı nedir? Kul hakkı nasıl ödenir? İslam’da kul hakkının hükmü nedir? Tövbe etmenin şartı: kul hakkı hakkında bilinmesi gerekenler.

Mü’minin Gönül Dünyasını Bulandıracak Ve Kalbini Öldürecek En Büyük Zehirlerden Biri

Bir mü’minin gönül dünyasını bulandıracak ve kalbini öldürecek en büyük zehirlerden biri nedir? Müslüman Allah'ı (c.c) razı etmek adına nelere dikkat etmelidir?

İslam'da Komşu Hakkı

Ecdâdımız, çarşı-pazarda vitrine konan malları almaktan ve satmaktan kaçınırlardı. Vitrinde arz edilen bir gıdâ maddesinde, kim bilir kaç yetimin, garibin, yoksulun takılıp kalmış mahzun nazarları vardır, diye düşünürlerdi.

Allah'ın Affetmeyeceği Tek Günah

Allah Teâlânın affetmeyeceği tek günahın şirk olduğu ayet ve hadislerde belirtilmiştir. Ayrıca kul hakkı, ilâhî affın dışında kalan bir husustur. Bu yüzden kul hakkına girmekten titizlikle sakınmak gerekir.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.