kutlu doğum haftası

Mevlid Nedir? Mevlid Ne Zamandan Beri Kutlanıyor?

Mevlid nedir veyahut ne demektir? Mevlid ne zamandan beri kutlanmaktadır? Eskiden Mevlid-i Şerif nasıl kutlanıyordu? İşte Peygamber (s.a.s.) Efendimiz'i anma töreni, “Mevlid-i Nebi...”

Kutlu Doğum Haftasının Adı 'mevlid-i Nebi' Oldu

Diyanet İşleri Başkanlığının yönetmelik değişikliği ile "Kutlu Doğum" haftasının adı "Mevlid-i Nebi" olarak değiştirdi, haftanın başlangıcının ise Hicri Takvim'e göre rebiülevvel ayının 12'nci günü olması kararlaştırıldı.

Mevlid-i Nebi Haftası İçin Takvim Belli Oldu

Kutlu Doğum Haftası 2018’de Hicri takvim baz alınarak, Mevlid-i Nebi Haftası şeklinde kutlanmaya başlayacak.

Cami Avlusunda Haremeyn Sergisi

Kutlu Doğum Haftası kapsamında iki imamın girişimiyle IRCICA arşivindeki Osmanlı dönemi Mekke ve Medine fotoğraflarından oluşan "Haremeyn" sergisi, Çağlayan'daki Yeni Camisi avlusunda açıldı.

Diyanet 'kutlu Doğum' İçin Ne Dedi?

Diyanet İşleri Başkanlığı Kutlu Doğum Haftası ile ilgili çıkan haberlerden dolayı açıklama yaptı. 

Ankara'da Sakal-ı Şerif Sergisi Düzenleniyor

Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla Ankara Etnografya Müzesi'nde 4. kez açılan Sakal-ı Şerif sergisi, 2 Temmuz'a kadar ziyaret edilebilecek.

Etnografya Müzesi'nde Sakal-ı Şerif Sergisi Açıldı

Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesinde, Sakal-ı Şerif sergisi Etnografya Müzesi'nde ziyarete açıldı.

Diyarbakır'da Peygamber Sevgisi Alanlara Sığmadı

Diyarbakır'da Peygamber Sevdalıları Platformunca, "Vahdet ve Kardeşlik Rehberi Hazreti Muhammed" adıyla gerçekleştirilen etkinliğe katılmak için on binlerce vatandaş miting alanını doldurdu.

Londra'da "peygamber Aşkı" Sergisi Kapılarını Açtı

İngiltere'nin Başkenti Londra'da Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında, “Peygamber Aşkı" adlı sergi kapılarını ziyaretçilerine açtı. Sergi, 17 Nisan'a kadar ziyaretçilerini ağırlayacak.

Peygamberimizin Doğduğu Gün Kutlanır mı?

Kutlu Doğum Haftası'nın heyecanını yaşadığımız şu günlerde akıllara takılan bir soru var; Peygamberimizin doğum günü kutlanır mı? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.