peygamberimizin duası

Dilinde Daima Dua Vardı

Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) dilinde dâimâ duâ vardı.

Üzülme, Allah Bizimle Beraber

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ve Hz. Ebubekir'in Mekke'den kaçarak sığındıkları Sevr mağarasında beklerken müşrikler Sevr mağarasının ağzına kadar geldiler ve onlar da endişeye kapıldılar. Efendimiz Hz. Ebubekir'e  «Üzül­me, Al­lâh bi­zim­le be­râ­ber­dir!» di­yor­du; Al­lâh da O’na se­kî­ne­ti­ni in­dir­miş, gör­me­di­ği­niz as­ker­ler­le O’nu des­tek­le­mişti.

Peygamber Efendimiz’in Duaları

Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) yaptığı dualardan bazıları...

Salihlerin Ramazan Ayı Duası

Hak dostlarının en büyük gayret ve himmetleri, ilâhî hakîkatlerden uzak düşmüş hasta ve gâfil kalpleri İslâm ve îmânın nûruyla ebedî şifaya kavuşturmak, müʼminlerin mahzun ve mağmum gönüllerini ise şefkat ve merhametle ihyâ etmekten ibârettir.

Üzülme! Allah Bizimle Beraberdir

Ey mü’min kardeşim! “Üzülme! Muhakkak ki Allah bizimle beraberdir.” âyet-i kerîmesi; düşmanın var gücüyle üzerine gelmeye başladığı bir anda, belki umutların tükendiği bir merhalede, içini ferahlatan, genişleten Rahmânî bir esintidir. Onun için ey mü’min kardeşim, üzülme, Allah -celle celâlühû- bizimledir.

Kim Bunlarla Amel Ederse Cennete Girer!

İslâm, beş şartın (şehadet, namaz, zekât, hac ve oruç) dışında da uyulması gereken emirler getirmiştir.

Bir Topluluktan Endişe Edildiğinde Okunacak Dua

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) çeşitli zaman ve mekânlarda, o günün şartlarına uygun çeşitli dualar yapmıştır. Aşağıdaki duada da Efendimiz'in bir topluluktan endişe duyduğu zaman yaptığı duayı öğreniyoruz.

Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?

Peygamber Efendimiz (s.a.s) size bir ihtiyacınız olup olmadığını sorsa, sizin için bişey yapmak istese ve sizden ne istediğinizi sorsa siz ne isterdiniz? Peygamber Efendimize (s.a.s) ne söylerdiniz?

Peygamberimizin Kabul Olan Duası

Cenâb-ı Hakk’ın kendisine üç makbul duâ hakkı verdiği Efendimiz (s.a.s) bu duaları nerede kullanmıştır? Peygamber Efendimizin (s.a.s) kabul olan duası...

Allah Katında En Çok Sevilen Duâ

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bütün müslümanları kendisi gibi insanlığın selâmeti için çalışmaya ve duâ etmeye teşvik ederlerdi. Bir hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurmuşlardır: “Allah katında, kulun şöyle demesinden daha sevimli bir duâ yoktur:«Allâh’ım! Ümmet-i Muhammed’e umûmî bir rahmet ile merhamet eyle!»”

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.