Prof. Dr. Necdet Tosun

Şeyh Muhammed Esad Erbili'nin Hayatı

Semerkand TV'nin hazırladığı "Yüzyılın Alimleri" programında  Şeyh Muhammed Esad Erbili Hazretleri'nin hayatını; Abdullah Sert Beyefendi, Prof. Dr. İrfan Gündüz, Prof. Dr. Vahit Göktaş ve Prof. Dr. Necdet Tosun anlatıyor.

Bu Nasıl Devr-i Tezat?

Yüzakı Dergisi 146. sayısında "BU NASIL BİR DEVR-İ TEZAT; AMAN EY FAHR-İ KÂİNAT!.." kapağıyla çıktı.

Halk İçinde Hak İle Beraberlik Yolu

Nakşibendî yolunun büyükleri tarih boyunca topluma ve insanlara faydalı olmak için çalışmışlar, “halvet der encümen” yani halk içinde iken Hak Teâlâ ile beraber olabilme şuuruyla hareket etmişlerdir. Bu sayede tasavvufun pasif bir hayat tarzı olmadığını, hayatın her sahasında cemiyete faydalı olmanın tasavvufun özü ve temel prensibi olduğunu bizzat yaşayarak ve örnek olarak göstermişlerdir.

Nakşibendilik Konferansı Devam Ediyor

Uluslararası Bahâeddin Nakşibend ve Nakşibendîlik Sempozyumu, bugün ve yarın yapılacak porgramlarla devam ediyor. 

Nakşibendiliğin Bilinmeyenleri Bu Sempozyumda

Bahaeddin Nakşibend’in Buhara ve Orta Asya’da medreselerle barışık bir tasavvuf anlayışı geliştirdiğini belirten Prof. Dr. Necdet Tosun, “Sesli zikir yerine müridlerine sessiz zikri, sema ve musikiden uzak kalınmasını tavsiye etmiş. Bunun sonucu olarak da Buhara’daki birçok medrese âlimleri ve müridleri Nakşibend’e mürid olmuştur” dedi. 

Çilehâne Sohbetleri Devam Ediyor!

Çilehâne İkindi Sohbetleri, Mart ve Nisan ayında da Çilehâne Camii’nde devam ediyor.

İmam Hatip Liselerinde 'tasavvuf Dersi Okutulsun' Tavsiyesi

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi  Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necdet Tosun, İmam hatip liselerine 'tasavvuf ve ahlak bilgisi' adı altında bir dersin konulmasının önemli bir ihtiyaç olduğunu söyledi.

Marmara İlahiyat Öğrencileri Suriyeli Çocukların Yanında!

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hamle Kulübü üyeleri, Türk ve Suriyeli çocuklar arasında ensar ve muhacir kardeşliği oluşturmak adına "Umut Ağacı" projesini hayata geçiriyorlar.

Prof. Dr. Necdet Tosun 'çilehane Sohbetleri'nde

Prof. Dr. Necdet Tosun, cumartesi günü "Çilehâne İkindi Sohbetleri"nde konuşacak.

Tasavvufçular Bu Dergide Buluşuyor

16 yıl önce Prof. Dr. Ethem Cebecioğlu hocanın nezaretinde yayın hayatına başlayan Tasavvuf dergisi, insanımızın kültürüne ve irfanına katkıda bulunan akademik dergilerden biri olma özelliğini taşıyor.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.