Tahiyyetü’l Mescid Namazı ile İlgili Hadisler
Tahiyyetü’l Mescid namazının hükmü nedir? Câmiye girince Tahiyyetü’l Mescid namazı kılmak hakkında hadisler.
Câmiye girince Tahiyyetü’l Mescid namazı kılmak, Tahiyyetü’l Mescid veya farz yahut sünnet kılmadan oturmamak ile ilgili hadis-i şerifler.
TAHİYYETÜ’L MESCİD NAMAZI HAKKINDA HADİSLER
Ebû Katâde radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Biriniz mescide girdiğinde, iki rekat namaz kılmadan oturmasın.” (Buhârî, Salât 60, Teheccüd 28; Müslim, Müsâfirîn 69, 70. Ayrıca bk. Tirmizî, Salât 118; Nesâî, Mesâcid 37; İbni Mâce İkâmet 57)
Câbir radıyallahu anh şöyle dedi:
Bir gün Peygamber Aleyhisselâm mescidde iken yanına gittim. Bana:
“İki rekat namaz kıl” buyurdu. (Buhârî, Salât 59, İstikrâz 7; Müslim, Müsâfirîn 72, 73)
Hadisleri Nasıl Anlamalıyız?
Tahiyyetü’l Mescid’e dair yukarıdaki hadisleri rivayet eden sahâbîlerin bu namazla ilgili hatıraları vardır.
Birinci hadisin râvisi olan Ebû Katâde birgün Mescid-i Nebevî’ye gitti. Resûl-i Ekrem Efendimiz’in ashâb-ı kirâm arasında oturduğunu görünce, o da gelip yanlarına oturdu. Bunun üzerine Allah’ın Resûlü Ebû Katâde’ye dönerek:
- Oturmadan önce iki rekat namaz kılmana ne engel oldu? diye sordu.
Ebû Katâde de:
- Yâ Resûlallah! Senin oturduğunu, cemâatin de yanında oturduğunu gördüm; ben de onun için kılmadım, dedi.
İşte o zaman Nebiy-yi Muhterem sallallahu aleyhi ve sellem yukarıdaki hadîs-i şerifi söyleyerek:
- “Biriniz mescide girdiğinde, iki rekat namaz kılmadan oturmasın” buyurdu (Müslim, Müsâfirîn 60).
İkinci hadisin râvisi olan Câbir İbni Abdullah ise, dördüncü hadiste hayatından bahsederken anlatıldığı üzere, Peygamber aleyhisselâm ile birlikte Zâtürrikâ Gazvesi’nden dönüyordu. Efendimiz onun bir hayli maddî sıkıntı içinde olduğunu öğrendi. Sezdirmeden ona yardım etmek istedi ve topallamaya başlayan devesini kendisine satıp satmayacağını sordu. Câbir de satabileceğini söyleyince, Medine’ye varınca parasını teslim etmek üzere anlaştılar.
Medine’ye Câbir’den önce gelen Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ertesi gün mescidin avlusunda otururken Câbir yanına geldi. Peygamber Efendimiz ona:
- “Şimdi mi geldin?” diye sordu. Câbir de:
- Evet, şimdi geldim, dedi.
Resûl-i Ekrem ona:
- “Öyleyse deveni bırak da mescide gir ve iki rekat namaz kıl!” buyurdu. Buhârî bu hadisi, muhtelif hükümler ihtiva etmesi sebebiyle Sahîh’inin yirmi kadar yerinde rivayet etmiştir.
Peygamber Aleyhisselâm’ın mescide gelen sahâbîlerine iki rekat namaz kılmaları hususundaki bu emri, bir câmiye giren kimsenin, oturmadan önce “Tahiyyetü’l Mescid” denen iki rekat namaz kılmasının uygun olacağını göstermektedir. Dileyen iki rekat yerine dört veya daha fazla da kılabilir.
Tahiyyetü’l Mescid Ne Demek?
Tahiyyetü’l Mescid, mescidi yani câmiyi selâmlamak demektir. Câmiler Allah’ın evleridir. Bir eve giren kimsenin önce ev sahibini selamlaması kadar tabii bir şey olamaz. Câmiye giren kimse Tahiyyetü’l Mescid kılmak suretiyle Allah Teâlâ’yı bir nevi selâmlamış, yani ona bağlılığını, saygısını ve kulluğunu sunmuş olur.
Hanefîler Tahiyyetü’l Mescidin, namaz kılınması mekrûh olan vakitlerde kılınmayacağını söylemişler, diğer mezheplerin âlimleri ise mekruh vakitler de bile kılınabileceğini belirtmişlerdir.
Tahiyyetü’l Mescid kılmayı unutarak mescide oturan kimse tekrar kalkıp bu namazı kılabilir. Yukarıda geçen Ebû Katâde olayında ve başka sahâbîlerin benzeri rivayetlerinde böyle yapılabileceği görülmektedir. Mescide giren bir kimse, üzerinde bulunan bir kaza namazı borcunu, bir sünnet namazı veya herhangi bir nâfileyi kılabilir, böylece Tahiyyetü’l Mescid görevini de yerine getirmiş olur.
Hadislerden Öğrendiklerimiz
- Tahiyyetü’l Mescid, kılınması mecburi olmayan, fakat kılanın sevap kazanacağı bir ibadettir.
- Tahiyyetü’l Mescid en az iki rekat kılınmalıdır. Dileyen daha fazla da kılabilir.
Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları
YORUMLAR