Tarihi Gelibolu Yarımadası Destanlaşan Zaferin 107. Yıl Dönümüne Hazırlanıyor

Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107. yıl dönümü dolayısıyla 18 Mart’ta tarihi Gelibolu Yarımadası’nda yapılacak törenler için hazırlıklar sürüyor.

Türk tarihinin altın sayfalarından olan, eşsiz kahramanlıkların yaşandığı, vatan ve millet sevgisinin sembolleştiği, ülkenin her köşesinden gelen gençlerin kutsal saydığı değerler için canını feda ederek, “Çanakkale geçilmez” destanını yazdığı bölgede, Kültür ve Turizm Bakanlığı Çanakkale Savaşları ve Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı koordinesindeki ekipler titizlikle çalışıyor.

TARİHİ GELİBOLU YARIMADASI’NDA ZAFER YOĞUNLUĞU BAŞLADI

Restorasyon ve Yapım İşleri Grup Başkanlığı Şehitlikler ve Anıtlar Peyzaj Uygulamaları Koordinatörlüğünce, bölgede peyzaj düzenlemesi yapılmasının yanı sıra belirlenen kısımlar yeşillendirilip, zemin temizlendi.

Hisarlık Tepe üzerinde yer alan 41 metre yüksekliğindeki Şehitler Abidesi çevresinde yapılan çalışmayla, Türk bayrağını simgeleyecek kırmızı ve beyaz renkte 12 bin şakayık ekildi.

Abide bölgesi ve Morto Koyu’ndaki helikopter pistlerinin etrafında iniş ve kalkışlarda tehlikeleri önlemek için diri örtü temizliği, abideye ulaşan alternatif yollarda da yol kenarı temizliği yapıldı. Katılımcıların oturma düzenini sağlayacak tribünlerin kurulumu ise sürüyor.

Törenler kapsamında alanda görev yapacak askeri birlikler de provalarını yapıp son hazırlıklarını gerçekleştiriyor.

ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİ’NİN 107. YIL DÖNÜMÜ

Çanakkale Savaşları ve Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale Deniz Zaferi’nin bu yıl da büyük bir coşku ve gururla kutlanacağını belirtti.

Kaşdemir, “Çanakkale olarak 18 Mart’a hazırız. Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107. yıl dönümü etkinliklerine hazırlanmak için çalışıyoruz. Bu yıl 18 Mart törenlerimiz inşallah daha güzel olacak. Çünkü hem zafer günümüz hem de Türk milletinin yapmış olduğu çok önemli bir işin, köprünün açılışı olacak.” dedi.

Çanakkale’nin 18 Mart’ta Türkiye’nin son zamanlarda gördüğü en büyük, anlamlı buluşmasından birine ev sahipliği yapacağını kaydeden Kaşdemir, şunları kaydetti:

“Dünyada mühendislik harikası olarak gösterilen boğazın bağrında bir gerdanlık gibi duracak olan ve Türk milletinin evlatlarının yapmış olduğu büyük eseri Sayın Cumhurbaşkanımızın, gelen misafirlerimizin, Türk milletinin katılımlarıyla hep beraber açmış olacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın, devlet erkanının, halkımızın katılımlarıyla beraber yine büyük bir gururla Çanakkale Deniz Zaferimizi kutlayacağız.”

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

ÇANAKKALE SAVAŞI’NIN TARİHÇESİ VE ÖNEMİ - ÇANAKKALE SAVAŞI KISACA

Çanakkale Savaşı’nın Tarihçesi ve Önemi - Çanakkale Savaşı Kısaca

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.