Tarihin En Büyük Türk Devletleri

Büyük Hun İmparatorluğu’ndan başlayıp, Osmanlı İmparatorluğu’na kadar uzanan destansı bir öykü… Türk tarihinin en büyük 16 devletine kısaca göz atıyoruz. Kuruluş ve yıkılış yılları, kapsadığı alan ve kurucuları ile birlikte verdiğimiz bilgilerle şanlı tarihimizi bir kez daha hatırlayacağız. 1. Büyük Hun İmparatorluğu

Büyük Hun İmparatorluğu’ndan Osmanlı İmparatorluğu’na Türk tarihinin en büyük devletleri.

TÜRK TARİHİNİN EN BÜYÜK 16 DEVLETİ

1. Büyük Hun İmparatorluğu

Kuruluş Tarihi: M.Ö. 204

İkiye Ayrılış Tarihi: M.Ö. 58

Birinci Yıkılışı: M.Ö. 41

Son Yıkılış Tarihi: M.S. 216

Kurucusu: Teoman

Kapsadığı Alan: Kuzey Sibirya – Güney Tibet, Kişmir Büyük Okyanus (Doğu) / Hazar Denizi (18.000.000 km²) (Batı)

2. Batı Hun İmparatorluğu

Kuruluş Tarihi: M.S. 48

Birleşme Tarihi: M.S 93

Yıkılış Tarihi: M.S. 216

Kurucusu: Panu

3. Avrupa Hun İmparatorluğu

Kuruluş Tarihi: 375

Yıkılış Tarihi: 454

Kurucular: Muncu, Oktar, Rua ve Aybars adlı 4 kardeş

İlk İmparator: Oktar

Kapsadığı Alan: Güney Rusya, Romanya, Yugoslavya’nın kuzey bölgesi Macaristan, Avusturya, Çekoslovakya, Güney ve Orta Almanya, 4.000.000. km²

4. Ak Hun İmparatorluğu

Kuruluşu: 420

Yıkılışı: 562

Kurucusu: Akşuvar

Kapsadığı Alan: Kuzey Hindistan’ın yarısı, Afganistan, Türkistan’ın bir bölümü. 3.500.000 km²

5. Göktürk Kağanlığı

I. GÖKTÜRK KAĞANLIĞI

Kurucusu: Bumin Kağan

Kuruluşu: 552

İkiye Ayrılışı: 581

Yıkılışı: 630

Kapsadığı Alan: 18.000.000 km²

II. GÖKTÜRK KAĞANLIĞI

Kurucusu: İlteriş Kağan

Kuruluşu: 682

Yıkılışı: 743

6. Avar Kağanlığı

Kuruluşu: 563

Yıkılışı: 803

Kurucusu: Bayan Kağan

Kapsadığı Alan: İtil-Don, Dinyeper-Dinyester, Vistül, Elbe, Oder, Ren, Erdel, Eflak ve Boğdan Bölgesi

7. Hazar Kağanlığı

Kuruluşu: 651

Yıkılışı: 983

Kuruluşu: Önceleri Göktürkler’e tabi olduğu tahmin edilen Hazarlar, batıya göçerek, Kırım’dan Hazar Denizi’ne kadar olan alanda imparatorluk kurmuşlardır.

Kapsadığı Alan: Kırım, Dinyeper, Don, Volga.

8. Uygur Kağanlığı

I. UYGUR DEVLETİ

Kuruluşu: 744

Yıkılışı: 840

Kurucusu: Kutluğ Bilge Kül Kağan

II. UYGUR DEVLETİ

Kuruluşu: 851

Cengiz Han’a tabi oluşu: 1209

Yıkılışı: 1335

9. Karahanlılar

Kuruluş Tarihi: 940

Yıkılış Tarihi: 1040

Kurucusu: Saltuk Buğra Han

Kapsadığı Alan: Seyhun ve Ceyhun nehirlerinin arası.

10. Gazne Devleti

Kuruluş Tarihi: 963

Yıkılış Tarihi: 1183

Kurucusu: Alp Tekin

Kapsadığı Alan: Bugünkü Afganistan, Harzem, Türkistan, Kırman, Horasan, Seman, Damgan, Laristan, İsfahan, Rey, Hemadan, Kazvin, Kaşan, Mazenderan, Esterebat, Geylan, Hindistan, Saint, Belicüstan, Pencap, Recistan, Molva, Kucarat, Delhi, Ağra, Ut ve Allahabat. 4.700.000 km²

11. Büyük Selçuklu Devleti

Kuruluş Tarihi: 1040

İlk İmparatorluk: 1040-1092

Gerileme Devri: 1092-1117

II. İmparatorluk: 1117-1157

Yıkılış Tarihi: 1157

Kurucusu: Selçuk Bey

Kapsadığı Alan: Doğuda Balkaş, Işık gölü, Tarım havzası, Batıda Ege ve Akdeniz sahilleri, Kuzeyde Aral gölü, Hazardenizi, Kafkasya Karadeniz, Güneyde Arabistan dahil Umman denizine kadar 10 milyon km²

12. Harezmşahlar Devleti

Kuruluş Tarihi: 1157

Yıkılışı: 1231

Kurucusu: Muhammed Harzemşah

Kapsadığı Alan: İran, Güney Kafkasya, Dağıstan, Umman, Afganistan, Maveraünnehir, Harzem, Balkaş ile Aral arası 5 milyon km²

13. Altın Ordu Devleti

Kuruluşu: 1236

Yıkılışı: 1502

Kurucusu: Batur Han

Kapsadığı Alan: Doğu Avrupa ve İdil boyu

14. Timur İmparatorluğu

Kuruluşu: 1368

Bölünmesi: 1405

Yıkılışı: 1501

Kurucusu: Timur Gürkan

Kapsadığı Alan: Batıda Balkanlar, Kuzeyde Volga kıyıları, Güneyde Hint Okyanusu, Doğuda Orta Asya.

15. Babür İmparatorluğu

Kuruluşu: 1526

Yıkılışı: 1858

Kurucusu: Babür Şah

Kapsadığı Alan: Hindistan, Afganistan. 2,7 milyon km²

16. Osmanlı İmparatorluğu

Kuruluşu: 1299

Yıkılışı: 1922

Kurucusu: Osman Bey

Kapsadığı Alan: Cezayir, Tunus, Trablusgarp, Mısır, Arabistan, Filistin, Suriye, Irak, Anadolu, Kafkasya, Kırım, Efflak, Buğdan, Erdel, Sırbistan, Yunanistan, Bulgaristan, Akdeniz’deki irili ufaklı adalar. 20 milyon km²

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.