Tarihten Sayfalar

Tarihte aralık ayında yaşanan önemli gün ve hadiseler nelerdir? Önemli günler/hadiseler ve düşündüren sorular.

Yazı: Zehra Bal

Aralık ayında yaşanan önemli gün ve hadiseler.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü

18 Aralık Dünya Göçmenler Günü: İnsan evinden farklı bir yerde yatılı kaldığında bile rahatsızlık duyuyor. Bir de düşünün ki ülkenizden, evinizden, her şeyinizden ayrı düşmüşsünüz!

27 Aralık 1936: İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy'un vefatı. İstiklal Marşı’nı ezbere bilenler parmak kaldırsın!

PARILTILI SAYFALAR

24 Aralık IV. Murat Hân tarafından, Bağdat’ın 2. defa fethi (1638). Bağdat nerede, ilk kim söyleyecek?

16 Aralık Mevlana’yı Anma Haftası

GÖKYÜZÜ SAYFALARI

13 Aralık meteor yağmuru var.       

26 Aralık halkalı güneş tutulması. Ama Türkiye’den izlenemeyecek.

Haydi size bir soru: Kuran’da yıldızların geçtiği ayetler var mı?

YERYÜZÜ SAYFALARI

9 Aralık Karakış fırtınası.

22 Aralıkta Zemherir başlıyor. Eski takvimde yıl ikiye bölünür, Kasım ve Hızır günlerini olarak. Yani yaz ve kış vardır sadece. Kış günleri demek olan Kasım’ın en şiddetli soğuklarına Zemherir denir.

MEVSİM SAYFALARI

Sebzelerden havuç, ıspanak, pırasa, lahana, turp, pancar, kara lahana, bal kabağı, karnabahar, kereviz… Meyvelerden elma, armut, mandalina, portakal, nar, yerli muz, greyfurt ve ayva… Balıklardan  palamut, lüfer, uskumru, çipura, hamsi, sardalye, torik, tekir sofralara göz kırpıyor. Soba üstünde kestane ise olmazsa olmazlardan.

SAYFA ETKİNLİĞİ

Örgü örmek çocuklar için epey geliştirici, rahatlatıcı bir etkinlikmiş, uzmanlara göre. Eğer bilmiyorsanız bu ay öğrenmeye ve mülteci kardeşlerimiz için atkı örmeye ne dersiniz? Belki sınıfınızdaki arkadaşları da bu hayra ortak eder, birlikte bir kampanya düzenlersiniz. Haydi annenize, öğretmenlerinize sorun!

 

İslam ve İhsan

TARİHTE BU AY NELER OLDU?

Tarihte Bu Ay Neler Oldu?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.