Târık Suresi 12. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Târık Suresi 12. ayeti ne anlatıyor? Târık Suresi 12. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Târık Suresi 12. Ayetinin Arapçası:
وَالْاَرْضِ ذَاتِ الصَّدْعِۙ
Târık Suresi 12. Ayetinin Meali (Anlamı):
Bitkilerin çıkması için çatlayıp patlayan yere ki:
Târık Suresi 12. Ayetinin Tefsiri:
Kur’ân-ı
Kerîm’in hakkı bâtıldan, doğruyu eğriden ayırdeden ilâhî bir söz olduğu
bildirilmek üzere önce önemli birer vasıfları ile göğe ve yere yemin edilir.
İlk olarak içindeki cisimlerle beraber dönen ve aşağıdan yükselen suyu yağmur
olarak geri döndüren göğe yemin edilir. Ayette geçen اَلرَّجْعُ
(rec‘) kelimesinin hem “dönümlü” hem de “döndürümlü” anlamına gelmesi mümkün
olduğundan ayet “dönümlü ve döndürümlü göğe yemin olsun” mânasını taşır.
Nitekim gökyüzü, içinde bulunan kocaman cisimlerle birlikte hareket halinde
olup dönmektedir. Aralarındaki mesafeler ancak ışık yılıyla ölçülebilecek kadar
büyük olan gökteki sayısız yıldızlar, yıldız kümeleri, galaksiler sürekli
hareket halindedir. Bu gün bilimsel araştırmalar, içinde bulunduğumuz Samanyolu
galaksisinin saniyede
İkinci
olarak dünyayı yemyeşil zümrüt gibi bir cennet halinde süslemek ve üzerinde
yaşayan canlıları besleyip büyütmek için her türlü bitkiyi çıkarmak üzere
çatlayıp patlayan, şerha şerha yarılan yere yemin edilir. Ayette zikredilen اَلصَّدْعُ (sad‘) kelimesinde yarılmak, çatlamak ve
çatlak mânaları bulunur ki bu, ilk olarak yeryüzünün bitkileri bitirmek için
çatlayıp yarılışını anlatır. Bununla birlikte yeryüzünde değişik sebeplerle
meydana gelen çatlaklar, yarıklar, hendekler, vadiler ve yolları; yarılıp
insanların defnedildiği ve yine yarılıp insanların mahşere çıkacağı kabirleri
de ifade eder.
Sûrenin
akışı üstten ve alttan gelen şeylerin birleşip kaynaşarak yeni oluşumlar
meydana gelmesiyle alakalıdır. Dolayısıyla göğün dönüşlü olması yukarıdan gelen
fiil ve etkiyi, yerin yarılışlı olması da aşağıda bulunan alıcı kabiliyet ve
istidadı ifade ederek gök ve yer biri diğerini sararak aşılayan karı ve koca
konumunda olmaktadır. İkisinin izdivacından en faziletli ve en mükerrem varlık
olarak doğan insan yine bunlar arasından, sulb ve terâib arasından çıkar gibi
çıkarak Allah’a dönmek üzere âhiret âlemine gidecektir. Bütün bunlar da, Allah Teâlâ’nın
kudreti altında yine O’nun yaratması ve korumasıyla cereyan etmektedir.
Rec’
yağmur, sad’ bitki diye mülahaza edildiğinde, fışkırarak çıkan erkeğin
menisinin kadının yumurtacığını aşılaması gibi, yağmur da uzay boşluğunda bir
yumurtayı andıran yeryüzünü, bitkileri bitirmek üzere aşılamakta böylece ilâhî
bir fiil olarak canlılar yoktan var edilmektedirler.
Göklerdeki
düzenli hareket ve yerdeki faydalı yarılma, sürülme ve açılma Allah’ın yüce
kudretini yansıttığı; her olay ve harekette O’nun düzenlemesiyle ilgili bir
proğramın bulunduğunu ortaya koyduğu gibi Kur’an da her ayet ve kelimesiyle
ilâhî kudretten süzülüp gelen ve beşer idrakine seslenip onun aklını ve
düşüncesini harekete geçiren, sonra da ona en doğru yolu ve en iyi hayat
düzenini öğreten son ilâhî kitaptır. O kitap muhaliflerini, içinde taşıdığı
binlerce hakikat belgeleriyle susturmaktadır. O, şüphesiz ki hak ile bâtılı
ayıran kesin bir hükümdür. O asla şaka değildir. Bu bakımdan Kur’ân-ı Kerîm ve
ayetlerini alaya almak, mizah ve şaka konusu yapmak büyük günahtır, hatta
kişinin küfrüne bile sebep olabilir.
Bütün
bunlara rağmen:
Târık Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Târık Suresi 12. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...