
Tasavvuf, Batı’yı İslam’a Nasıl Yaklaştırdı?
Tasavvuf, Batı’yı İslam’a nasıl yaklaştırdı? Muhammed Hamidullah, Batı’da İslam’a yönelişte tasavvufun rolünü çarpıcı bir şekilde anlatıyor.
Tasavvufun tarih boyunca İslâmʼın intişârı ve toplumların mâneviyâtının korunması hususunda ne büyük hizmetler gördüğü âşikârdır.
TASAVVUF, BATI’YI İSLAM’A NASIL YAKLAŞTIRDI?
Geçen asrın büyük âlimlerinden Muhammed Hamidullah bu gerçeği şöyle ifade ediyor:
“Batı toplumunda, Paris gibi bir muhitte yaşamaya başladığım zamandan beri hayretle görmekteyim ki, Hristiyanları Müslüman olmaya sevk eden, fıkıh ve kelâm âlimlerinin görüşleri değil, İbn-i Arabî ve Mevlânâ gibi sûfîlerdir.
Bu konuda benim de şahsî müşâhedelerim olmuştur. İslâmî bir konuda benden bir îzah istendiği zaman, benim verdiğim aklî delillere dayanan cevap, soranı tatmin etmiyordu; fakat tasavvufî îzah, meyvesini vermekte gecikmiyordu.
Bu konuda tesir gücümü gittikçe kaybettim. Şimdi inanıyorum ki, Hülâgû’nun yakıp yıkan istilâlarından sonra Gazan Han zamanında olduğu gibi, bugün de en azından Avrupa ve Afrika’da İslâm’a hizmet edecek olan, ne kılıç ne de akıldır; fakat kalp, yani tasavvuftur.
Bu müşâhededen sonra, tasavvuf konusunda yazılan bazı eserleri incelemeye başladım. Bu, benim gönül gözümü açtı. Anladım ki; Hazret-i Peygamber zamanındaki tasavvuf ve büyük İslâm mutasavvıflarının yolu, ne kelimeler üzerinde uğraşmak ne de mânâsız şeylerle meşgul olmaktır; fakat insan ile Allah arasındaki en kısa yolda yürümektir, şahsiyetin geliştirilmesi yolunu aramaktır.”[1]
Dipnot:
[1] M. Aziz Lahbâbî, İslâm Şahsiyetçiliği, Terc. İ. Hakkı AKIN, s. 114-115, dipnot 8. İst. 1972.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Rahmet Toplumu Hayırlı Gençlik 2, Erkam Yayınları
YORUMLAR