Tasavvuf İnsanı Pasifize Ederek Başarısızlığına Sebep Olur mu?

Tasavvuf

Tasavvuf insanı pasifize ederek hayâtın belli alanlarından çekilip başarısızlığına sebep olur mu? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Tasavvuf insanı pasifize etmez. Târihte gördüğümüz gerçek sûfîler, üretken ve diğergâm insanlardır. Zamanın tamamını Allah ve O’nun kullarına hizmete hasretmeyi gâye edinen bir sistemin, insanları pasifize etmesi imkânsızdır. Mensûblarını meslek erbâbı yapmayı görev sayan şeyhler, mürîdlerini nasıl pasifize etmiş olabilirler? Bugün gerek ülkemizde, gerekse diğer İslâm ülkelerinde tasavvuf çevrelerinin belli bir ekonomik düzeye ulaşmış olması bunu teyid etmektedir. Her devirde her kurumun istismârcıları bulunabilir. Bunları genellememek, ilke ve prensiplere bakmak lâzımdır.

Hayâtın belli alanlarından çekilme meselesine gelince, bu da sûfîlerin bugünkü eksikliklerine bakılarak söylenmiş bir kaygı ifâdesidir. Sûfîlerin bugünkü durumu ise Müslümanların başsızlıklarından kaynaklanan genel ârızadır. Sâdece tasavvuf ve tarîkat çevrelerinde değil, toplumumuzun her kesiminde görülen devlet ve sistem sancısının tezâhürüdür.

Kaynak: Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 300 Soruda Tasavvufi Hayat, Erkam Yayınları