Tasavvufî Terbiyede Dikkat Edilecek Hususlar
Manevi yola talip olan kişilerde ne aranır? Tasavvufî terbiyede nelere dikkat edilmelidir? Manevi yola talip olanların özellikleri ve tasavvufî terbiyede dikkat edilecek hususlar...
Hâce Musa Topbaş -kuddise sirruh- şöyle buyuruyor:
Mânevî yola tâlip olanlarda evvelâ; cömertlik, dürüstlük, tevâzû, engin gönül, mülâyemet, herkesle geçimlilik, ihlâs ve istikâmet aranır. İkinci olarak da; gayret, samimiyet, fedâkârlık aranır… Seyr u sülûk için mürâcaat edildiğinde, şeyh efendi her mürâcaat edeni hemen kabûl etmez. Sîretine ve sûretine bakar. Niyetini hâlis, mâneviyâta kâbiliyetli görürse istihâre verir, lâyık görmezse tehir eder. Onların gâyesi, gelişigüzel insan toplamak değil, lâyıkı vechile gönül ehillerini teşhis edip onları kemâle erdirmektir.
Şüphesiz bu ulvî yolda ana muvaffakıyet, ihlâs, tevâzû ve sa‘y u gayrettir. Bu husûsu benimseyenler, dikkatli olup Allâh’ın rızâsını taleb edenler, Rabbimiz Teâlâ Hazretleri’nin rızâsını kazanırlar. Bu âlî yoldan istifâde etmek isteyenler, Cenâb-ı Hakk’ın kendilerine bahşettiği irâde-i cüz’iyyelerini güzel kullanarak, yüksek bir azim ve irfanla hareket ettiklerinde, Cenâb-ı Hakk’ın lûtfettiği hakîkat râyihaları kendilerinde hissedilmeye başlar. Bunun için de:
TASAVVUFÎ TERBİYEDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
- Kulluktaki gâye, ivazsız garazsız, sırf Allâh’ın rızâsını tahsil olmalı.
- Kur’ân-ı Kerîm’in ve Allah Rasûlü’nün emrettiklerini yapmalı ve yasakladıklarından da ciddî olarak kaçınmalı.
- Bilhassa rızkını helâl yollardan temin etmeli. Bugün nice insanların müttakî dedikleri kimseler vardır ki, ittikâ ile hiçbir alâkaları yoktur. Çünkü kazançları şüphelidir.
- Hakîkî, yani temkin ehli bir mürşid-i kâmile tam teslim olmalı. Hakîkatte teslîmiyet Cenâb-ı Hakk’adır. Kişi ibâdetinden ziyâde teslîmiyetinden istifâde eder. Teslîmiyeti zayıf olan sâlik, lâyıkıyla terakkî edemez.
- Evradlarını büyük bir îtinâ ile gönlü Hakk’a vererek, mürşidinin gösterdiği âdâb üzere yapmalı.
- Mürşid yahut ihvan sohbetlerine devam etmeli.
- Hâlini muhâfazaya çalışıp, dünya sevgisini nefye (yok etmeye), nefsin arzularına karşı muhâlefete, ahlâkî durumunun inkişâfına ve güzelleşmesine dikkatli olmalı.
- Sıdk ile hizmet yoluna girmeli. Zamanın îcâbına göre herkes kâbiliyet ve liyâkati ölçüsünde mü’minlere, hattâ bütün mahlûkâta hizmet etmelidir. (Bkz. Sevenlerine yazdığı mektuplarından, Altınoluk, sayı: 162, s. 6, Ağustos 1999; Sâdık Dânâ, Altınoluk Sohbetleri, I, 52-53; III, 210.)
Kaynak: Mehmet Lütfi Arslan, Marifet Meclisleri, Erkam Yayınları
YORUMLAR