Tasavvufta “Seyyidlik” Nedir? Seyyidliğin Değeri ve Şartı Nedir?
Tasavvufta “seyyidlik” nedir? Seyyidliğin değeri ve şartı nedir?
Tasavvufta büyük şeyhlere genellikle “Seyyid” adı verilir. Asıl seyyidlik ehl-i beytten Hz. Hüseyin soyundan gelenlere verilen addır. Hz. Hasan soyundan gelenlere “Şerif” denir. İlk tarîkat kurucuları sayılan Abdülkâdir Geylânî ve Ahmed Rifâî’nin “seyyid” olduğu bilinmektedir. İlk pîrlerin “seyyid” olması, sonraki pîrlerin de “seyyid” adıyla anılması geleneğini doğurmuştur.
Tasavvufta tarîkat pîrlerinin ekserisinin adlarının başında bulunan “seyyid” unvânı, maddî ve sulbî olmaktan çok mânevîdir. Tarîkatlarda şeyh, baba konumunda olduğu için o silsileye dâhil olanlar, o silsilenin evlâdları olarak görülür. Zâten Hz. Peygamber (s.a.)’in: “Ben size babanız makâmındayım”[1] hadîsi bu mânevî ilişkiyi teyid etmektedir. Silsileye dâhil olanlar Hz. Peygamber (s.a.)’in evlâdı konumunda olduğu için onlara seyyid unvânı verilir. Nitekim Azîz Mahmûd Hüdâyî:
Ceddim u pirim sultan sensin yâ Rasûlallah
diyerek seyyidliğini anlatmaktadır.
Seyyidlik kayıtlarını tutan “Nakîbu’l-eşrâflık” diye özel bir müessese kurulmuştur. Bu müessesenin görevi, haksız yere seyyidlik nîmetlerinden yararlanmak isteyen kimselere engel olmak, seyyidlerin îtibârını korumaktır.
“Ehl-i beyt” ve “seyyidlik” Sünnî mutasavvıflarla Bektâşî ve Alevî mensûbları arasında; tasavvuf, Ahmed Yesevî ve Yûnus Emre de, Sünnîler ile Alevîler arasında ortak payda konumundadır. Şia’daki ehl-i beyt sevgisi, tasavvuf yoluyla Sünnî gruplar arasında yaygınlık kazanmıştır. Tarîkatlardaki silsile ve mânevî nesebe bağlı alevîlik ile Ali mensûbiyeti; Şia, Alevî ve Bektâşî çevreleriyle ortak nokta hâline gelmiştir. Bu yüzden Hz. Ali kanalıyla gelen tarîkatlardaki Ali ve ehl-i beyt sevgisi, batılı araştırmacıları şaşırtmış ve o meşrebe bağlı bulunanlar hakkında siyâsî ve mezheb alevîliği kanâati uyandırmıştır. Oysa bu alevîlik, meşreb ve mânevî neseb alevîliğidir. Mezheb alevîliğinden farklıdır.
[1]. Ebû Dâvud, Tahâre, 4.
Kaynak: Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 300 Soruda Tasavvufi Hayat, Erkam Yayınları
YORUMLAR