Tasavvufun Tanımı ve Kapsamı

Tasavvuf nedir, neyi kapsar? Tasavvufun tanımı ve kapsamı.

İslâm’da ruhî ve mânevî hayatı öne çıkaran düşünce ve yaşayış biçimine verilen bir isimdir. Bu hayat ve düşünce biçimini benimseyen kişiye mutasavvıf ve sûfî adı verilir. Temel ilkelerini Kur’an, sünnet ve sahabe uygulamalarından alan tasavvuf, tarih boyunca çeşitli evrelerden geçmiş, değişerek ve gelişerek varlığını günümüze kadar sürdürmüştür.

Tasavvufun pek çok tanımı yapılmıştır. Her tanım bir bakıma, tanımı yapanın kendi ruhî ve manevî durumunu yansıtır. Tasavvufun bu niteliği, mutasavvıfların “tatmayan bilmez” deyimiyle dile getirilir. Biz, konunun niteliğinin anlaşılmasına yardımcı olması düşüncesiyle, ünlü mutasavvıflarca yapılan tanımlardan birkaçını aşağıda vereceğiz.

TASAVVUF NEDİR?

Tasavvuf; “gerçekleri almak, halkın elinde bulunandan umut kesip yüz çevirmektir”, “güzel ahlâktır”, “Allah’ın seni sende öldürmesi ve seni kendisiyle diriltmesidir”, “kendini Allah’ın dilediği şey üzerine bırakıvermen, O’nun iradesine mutlak olarak teslim olmandır”, “karşılıklı dostluk ve sevgidir. Hiçbir kaygı duymadan Allah ile birlikte olmaktır. Duyu organlarına sahip olmak, ruhun üfleyişlerine kulak vermektir”, “kafanda ne varsa atman, elinde olanı vermen ve başına gelenden sızlanmamandır.” Tasavvuf konusunda önemli eserleri olan ve arkasında önemli izler bırakan üç mutasavvıfın tanımı da şöyledir: Kuşeyrî’ye (ö.465/1072) göre tasavvuf, “Allah dışındaki her şeyden el çekmek, tanınmamayı seçmek ve hayırlı olmayan şeylerden sakınmaktır”, Gazzâlî’ye (ö.505/1111) göre tasavvuf, “kalbi Allah’a bağlamak, O’nun dışındakilerle ilgiyi kesmektir.” Sühreverdî’nin (ö.563/1168) tasavvuf tanımı ise şöyledir: “Başlangıcı ilim, ortası amel ve sonu ilahî bağışlardır.”

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları

 

İslam ve İhsan

10 MADDEDE TASAVVUF NEDİR?

10 Maddede Tasavvuf Nedir?

TASAVVUF NEDİR, NASIL TARİF EDİLİR?

Tasavvuf Nedir, Nasıl Tarif Edilir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.