Taşı Gediğine Koyan Nükteler

Hikâyeler

Taşı gediğine koyan nükteler...

BİLİRKİŞİ

Mahkemede yargılanan Necip Fazıl’a hâkim “Derginizde çıkan şiirlerin bilirkişi tarafından incelenmesini istiyorsunuz, bu bilirkişi şâir olmalı elbette. O halde lütfen söyler misiniz, sizce memleketimizin en büyük şâiri kim?” demiş.

Necip Fazıl hiç düşünmeden “Ben!” diye cevap vermiş. Hakim “Siz mi?” diye burun bükmüş, “Bu hükmü sizin vermeniz kendinizi beğenmişlik olmaz mı?”

Necip Fazıl “Olabilir! Ama ne çare ki, mahkemeye çıkarken doğruyu söyleyeceğime dâir yemin etmiş bulunuyorum.” demiş.

ZAVALLI CENGAVER

Dostlarından biri şair Şinasî’ye gelerek “Üstadım! Her organımızın mühim bir vazifesi vardır: Kulaklar işitir, gözler görür, burun koku alır vs. Peki ama kaşlar ne işe yarar?” demiş.

Şinasî kaşlarını çatarak “Kadının kaşı hançerdir, erkeğinkiyse ona karşı kalkandır, kadın hançerini çekince erkek denilen zavallı cengaver de o kalkanı kullanır.” cevabını vermiş.

İSRAFSIZ HAYIR

Maddî durumu son derece kötü olduğu halde bol bol İhsan ve yardımda bulunmaya devam eden Hasan b. Sehl’e “İsrafta hayır yoktur!” dediler. O şöyle cevap verdi: “Hayırda da israf yoktur.”

DİLEMEMEYİ DİLEMİŞ

Elmalılı Hamdi Yazır’a “Allah dilediğine hidayet verebilir mi?” diye sormuşlar. “Evet, verebilir!” demiş. “O halde niçin vermemiş?” dediklerinde şunları söylemiş: “Vermediğine göre dilememiş demektir.”

KARACA AHMET

Sadrazam Keçecizade Fuad Paşa’ya yetmişlik kadının otuz yaşında gençle evlenmek istediğinden bahsetmişler. Paşa hemen “Ahmet müsaade etmez!” demiş. Sormuşlar: “Hangi Ahmet?” Karaca Ahmet!”

BAZAN VE BAZEN

Üniversite edebiyat dersinde öğrencilerden biri hocaya sordu: “Hocam, bazan mı denir, bazen mi?” Hoca cevap vermeden öğrencilerden biri cevabı verir: “Bazan bazan, bazen bazen!”

ÇOCUK ZEKASI

Sultan Mahmud yolda gördüğü bir çocuğa bir altın verdiğinde çocuk almamış. Sultan büyük bir merakla sebebini sorduğunda, çocuk; “Sultanım! Annem ve babam bu altını gördüklerinde ‘Onu mutlaka çaldın!’ diyerek bana kızarlar.” demiş.

Sultan Mahmud “O zaman kolayı var!” diye yol göstermiş, “Bunu padişah verdi!” dersin.

Çocuk “Hele o zaman hiç inanmazlar!” diye atılmış, “Eğer padişah verseydi, bu kadar az vermezdi! derler.” demiş.  Sultan Mahmud çocuğun bu inanılmaz zekâsını bir kese altınla ödüllendirmiş.

FELSEFE

Çağın ünlü filozoflarından Martin Heidegger’e “Felsefe nedir?” diye sorduklarında “60 yıldır onun içindeyim, ama çılgınlıktan ve saçmalıktan başka bir şey olmadığını anladım!” demiş.

FAYDA

Franklin elektriğin varlığını keşfettiği zaman herkes ona gülmüş ve sormuştu: “Bunun sanki neye faydası var?” Cevabı şu olmuştu: “Çocuğun acaba ne faydası var? Ama o ileride belki adam olur!”