Tavaf Abdestsiz Yapılabilir mi?
Tavafı abdestli yapmak vaciptir. Tavaf yapan kişinin abdestsiz, cünüp, âdetli ve loğusa olmaması gerekir.
Peygamberimiz (s.a.s.) Mekke’ye geldiklerinde ilk iş olarak abdest almış, sonra da Kâ’be’yi tavaf etmiş,(Buhârî, Hac, 62. III, 162-163.) âdetli olan eşi Hz. Aişe’ye;
“Hac yapan kimsenin her yaptığını yap, sadece Kâ’be’yi tavaf etme”(Buhârî, Hayz 1. I, 77.) buyurmuştur.
Tavaf esnasında abdesti bozulan kişinin tavafı bırakıp abdest alarak kaldığı yerden tavafa devam eder, dilerse tavafı yeniden yapabilir.
Tavafı abdestsiz, cünüp, loğusa veya adetli olarak yapan kimse henüz Mekke’den ayrılmamış ise bu tavafı yeniden yapar. Tavafı yeniden yapmadan mîkât sınırlarının dışına çıkarsa ceza gerekir.
Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre tavaf eden kimsenin cünüp, âdetli ve loğusa olmaması ve abdestli bulunması tavafın vacibi değil tavafın geçerli olmasının şartıdır. Dolayısıyla abdestsiz ve cünüp kimse ile âdetli ve loğusa olan hanımların yaptıkları tavaf geçerli olmaz. Bu eksikliğin ceza ile telafi edilmesi mümkün değildir. Mutlaka tavafın yeniden yapılması gerekir.
Malikî mezhebine göre kadının âdet döneminde iki kanama arasındaki kesinti süresi temizlik hali sayılır. Dolayısıyla bu durumdaki kadının bu ara sürede gusledip ibadetlerini yapması gerekir. Buna göre ziyaret tavafını özel hali nedeniyle yapamayan ve Mekke’den ayrılmak zorunda kalan bir kadın, arada kesinti olması halinde gusledip ziyaret tavafını yapabilir ve her hangi bir ceza da gerekmez. (Mâlik b. Enes, el-Esbahî, el- Müdevvenetü’l- Kübrâ, I, 171. Beyrut, 1999, Kinânî, II, 767. Vehbe ez-Zuhaylî, el-Fıkhü’l-İslamî ve Edilletüh, I, 610. Di- maşk, 1997.)
Temettu haccı yapmak üzere umre ihramına girdikten sonra âdet gördüğü için umre tavafını yapamayan ve Arafat’a çıkma zamanına kadar temizlenemeyen kadın, umresini iptal eder, hac ihramına girer ve Arafat’a gider. Bu durumda yaptığı hac ifard haccı olur. Hac menâsikini tamamladıktan sonra, iptal ettiği umresini kaza eder ve ceza olarak bir dem keser.
Şafiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre bu durumdaki bir kadın, umresini iptal etmez, kıran haccına niyet eder ve vakfesini yapmak üzere Arafat’a gider. Arafat dönüşünde hac ve umre niyetiyle bir tavaf ve bir sa’y yapar.(Tirmizî, Hac, 102. III, 83-84.)
KAYNAK: Diyanet Hac İlmihali, DİB Yayınları, 2013, Ankara