Tefsir Nedir?

Tefsir nedir? Tefsir nedir tefsire niçin ihtiyaç duyulmuştur?

Tefsir kelimesinin sözlük anlamı; bir şeyin anlamını tespit edip ortaya koymak, açıklamak, keşfetmek, üzeri kapalı olan bir şeyi açmak demektir.

Terim anlamı ise; Kur'an ayetlerinin, âlimler tarafından belirli usul ve kurallara göre açıklanıp izah edilmesidir.

Tefsir ilmi ise; Kur’an-ı Kerim'in ayetlerini insanların anlayabileceği şekilde açıklayıp ortaya koyan, ayetlerde geçen kapalı lafızları çözüp izah eden ilimdir.

Tefsirin Konusu

Tefsir, Kur'an'ı açıklayan bir ilim olduğundan, bu ilmin konusu da Kur'an'ın tamamıdır. Tefsir ilmi, Kur’an-ı Kerim'in tamamını ayet ayet, ayetleri de kelime kelime ele alıp belirli usûl ve kurallar dâhilinde inceler. Bu şekilde, Kur'an ayetlerinin ihtiva ettikleri anlamları geniş bir biçimde açıklar. Bu inceleme ve açıklamalarda verilen bilgilerin ve ayetler üzerinde yapılan yorumların, ayetlerin ihtiva ettiği anlamlara uygun olması esastır. Bundan dolayı, ayetler tefsir edilirken Kur'an'ın bütünü dikkate alındığı gibi, Peygamberimizin konuyla ilgili hadisleri ve gerektiği zaman da sahabî sözleri göz önünde bulundurulur. Bu açıdan hadisler de tefsir ilminin konusu içerisinde yardımcı bir unsur olarak yer alır.

Tefsirin Gayesi

Bir dinî ilim olan tefsirin amacı; insanı dünya ve ahirette mutluluğa ulaştırmaktır. Allah'ın kelamı olan Kur’an-ı Kerim'i Cenab-ı Hakk’ın maksat ve isteğine uygun bir şekilde anlayıp açıklamak, ondan hükümler çıkarma kudretini kazandırmaktır.

Mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim, insanlığın muhtaç olduğu dünyevi ve uhrevi bütün hükümleri ihtiva etmektedir. Bu engin kaynaktan her fert ve her toplum imkan ve yetenekleri ölçüsünde istifade edip ihtiyaçlarını karşılama durumundadır. Kur’an-ı Kerim her probleme çözüm getiren ve her derde şifa olan bir ilahi kitap olduğuna göre, onun çok iyi bilinmesi ve anlaşılması gerekmektedir.İşte tefsir ilminin amacı da budur.

İslam ve İhsan

AKAİD İLMİ NEDİR?

Akaid İlmi Nedir?

HADİSİN KISIMLARI NELERDİR?

Hadisin Kısımları Nelerdir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • tefsir çok güzel

    teşekkürler dersime yardımcı oldu

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.