Tefviz Ne Demek?

Tefviz nedir? Tefviz ne anlama gelmektedir? Tefviz Etmek ne demektir? Tefviz kelimesine örnek cümleler...

Tef­viz: Ku­lun, tüm iş­le­ri­ni Al­lah -cel­le ce­lâ­lü­hû-’ya ha­vâ­le et­me­si ve O’nun yap­tı­ğı her işi gö­nül hoş­lu­ğu ile kar­şı­la­ma­sı, hiç­bir hu­sus­ta ne dil ne de kalb ile O’na iti­râz et­me­me­si. Tes­li­mi­yet. Te­vek­kül anlamlarına gelmektedir.

TEFVİZ KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

Sakın sana bu cezâyı veren hâkimlere kızıp bedduâ etme. Nihâyet onlar da insandırlar. Yalancı şâhitlerin kurbânı olup böyle bir hüküm vermişler. Sen, mazlûmiyetinle şu hikmetli şiire kulak ver:

Ne kahrı dest-i âdâdan, ne lûtfu âşinâdan bil,
Umûrun Hakk’a tefvîz et, Cenâb-ı Kibriyâ’dan bil!

*****

İbrâhîm Hakkı Erzurumî Hazretleri de âdetâ bu hâli hulâsa edercesine Hakk’a tefvîzini şöyle dile getirir:


Hep işleri fâyıktır,
Birbirine lâyıktır,
Neylerse muvâfıktır;
Mevlâ’m görelim neyler,
Neylerse güzel eyler!
Vallâhi güzel etmiş,
Billâhi güzel etmiş,
Tallâhi güzel etmiş;
Allâh görelim n’etmiş,
N’etmişse güzel etmiş!..

*****

Müslümanlar tarafından fethedilip de kimseye mülk olarak taksîm edilmeksizin İslâm toplumu için alıkonulmuş olan topraklara mîrî arazî denir. Bunların mülkiyeti devlete aid olup yararlanma hakkı köylülere tapu ile tefvîz edilegelmiştir. Bunları tasarruf edenler kiracı statüsündedir. Devlete verecekleri belirli hisseler veya vergiler de “kira bedeli” niteliğindedir.

İslam ve İhsan

TECELLİ NE DEMEK? TECELLİ ANLAMI NEDİR?

Tecelli Ne Demek? Tecelli Anlamı Nedir?

KİBRİYA NEDİR? KİBRİYA NE ANLAMA GELİR?

Kibriya Nedir? Kibriya Ne Anlama Gelir?

KALBİ HASTALIK VE TEDAVİSİ

Kalbi Hastalık ve Tedavisi

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.