Tek Başına Yardım Kuruluşu Gibi

Ankaralı bir hayırsever soğuk kış günlerinde evsizlere ve kimsesizlere Ankara Şehirlerarası Terminali karşısındaki pazar yerinde sıcak çorba ve yemekle destek olmaya çalışıyor.

Hayırsever ağaç ustası Osman Kaplan, soğuk kış günlerinde evsizlere ve kimsesizlere Ankara Şehirlerarası Terminali karşısındaki pazar yerinde dağıttığı sıcak çorba ve yemekle destek olmaya çalışıyor.

Pazar yerinde evsizlere her akşam yaptığı yardımla tanınan Osman Kaplan’a destek olmak isteyen vatandaşlar da sosyal medyadan ve çeşitli yollardan ulaşarak bu yardım ağının genişlemesini sağlıyor.

Kaplan, kendi imkanlarıyla başladığı ve haftanın iki günü yapabildiği yardımları hayırseverlerin de desteğiyle artık tüm hafta gerçekleştirebiliyor.

İhtiyaç sahibi 100 kişiye her gün hiçbir karşılık beklemeden yemek dağıtan Kaplan, sıcak çorba ve çayla da onların içini ısıtıyor.

Saatler 17.00’yi gösterdiğinde AŞTİ’nin karşısındaki pazar yerinde yaktıkları ateşin etrafında toplanan kimsesizler ve evsizler, Osman Kaplan’ın yolunu gözlüyor. Kaplan, saati sektirmeden masayı kuruyor ve bekleyenlere yemeklerini tek tek kendi eliyle ikram ediyor.

Soğuk günlerde Kaplan’ın yardımıyla sıcak çorba içme imkanı bulan evsizlerin mutlulukları ise yüzlerinden okunuyor.

YARDIMLARI SADECE ANKARA’YLA SINIRLI DEĞİL

Kaplan, faaliyetlerini sadece Ankara ile sınırlandırmayıp Türkiye’nin çeşitli yerlerinden yardıma ihtiyacı olanlar için genişletmeye çalışıyor.

Ülkenin farklı şehirlerindeki üniversitelerde kurduğu ekiplerle bu yardım ağını genişletmeye çalışan Kaplan, gençlerin de bu konuda bilinçli ve duyarlı olması gerektiğine inanıyor. Sahipsiz hayvanlar için de çalışmalar yapan Kaplan, yardımlarını hiçbir derneğe ya da kuruluşa bağlı olmadan gerçekleştiriyor.

Kaplan, yaklaşık 6 aydır her akşam AŞTİ’nin karşısına gelip buradaki evsizlere yemek dağıttığını belirterek, başlangıçta haftanın iki günü yapabildiği yemek dağıtımını, yürekli yardımseverlerin desteğiyle tüm hafta gerçekleştirebildiğini anlattı.

Havaların soğumasıyla sandviç ve ev yemeği dağıtımının yanı sıra 100 kişilik sıcak çorba ve çay ikramına da başladıklarını dile getiren Kaplan, şunları kaydetti:

“Havalar soğuduğu için çevredeki parklarda kalan evsizler de buraya gelmeye başladı. Buradakilerin yaklaşık yüzde 60’ının maalesef akli dengesi yerinde değil. 19 yaşında zihinsel engellimiz de var, 25 yaşında genç kızlarımız da var. Ama akli dengeleri yerinde olmadığı için bir başka yere gitmiyorlar, daha güvenli yerlere gitmiyorlar. O yüzden ben ve arkadaşlarım da her akşam buradaki insanlarımız için geliyoruz, yemek dağıtıyoruz.”

ÇALIŞABİLECEK OLANA İŞ DE BULUYOR

İhtiyaç sahiplerine her türlü yardımı elinden geldiğince yapmaya çalıştığını anlatan Kaplan, “Mesela eşya, elbise yardımları yapıyoruz. Hatta bazen bir iş çıktığı zaman buradaki arkadaşlardan çalışabilecek durumdakileri yanıma alıyorum. Ücretlerini vermek kaydıyla onlarla gidip iş de yapıyoruz. Böylece hem kendilerine bir güven geliyor hem de bir şey kazanmış oluyorlar.” dedi.

Kaplan, yapılanları gören hayırsever kişilerin kendisiyle irtibata geçtiğini dile getirerek, “Benim de desteğe ihtiyacım var ki bu yardımları sürekli sürdürebileyim. Allah razı olsun, iyi insanlar var ama evsiz insanlarımızın sayısı çoğaldı. Gelen destekler biraz yetersiz kalmaya başladı.” ifadesini kullandı.

AŞTİ’nin karşısındaki pazar yerinde yardım yapmasının sebebini, “Ankara’daki evsizlerin çoğu burada” diyerek açıklayan Kaplan, şunları söyledi:

“Saat 17.00’de geldiğim zaman herkesi burada beni bekler vaziyette buluyorum. Onlar bana alıştı, ben de onlara. Hepsinin hayat hikayelerini biliyorum. Çok üzüntülü, acı hikayeler var. Onlar için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.”

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.