Tek Koluyla 'süpürge' Yaparak Ailesini Geçindiriyor

Osmaniye'de bedensel engelli Niyazi Dostuoğlu, evinde tek koluyla süpürge üreterek ailesinin geçimini sağlıyor.

Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde, çocukken geçirdiği menenjit hastalığı nedeniyle bedensel engelli olan Niyazi Dostuoğlu, tek koluyla darı otundan süpürge yaparak ailesinin geçimini sağlıyor.

Şehit Mehmet Hallaç Mahallesi'nde yaşayan ve verdiği hayat mücadelesiyle çevresindekilere örnek olan 46 yaşındaki Dostuoğlu, 3 yaşındayken geçirdiği ateşli hastalık neticesinde sol kolunu kullanamıyor.

Yüzünde de kısmi felç olan Dostuoğlu, darı otundan yaptığı süpürgeleri satarak ailesini geçindiriyor.

Evli, 2 çocuk babası Dostuoğlu, 26 yıldır dayısından öğrendiği süpürgecilik mesleğiyle hayata tutunmaya çalıştığını söyledi.

"İNSAN İSTEDİKTEN SONRA YAPAMAYACAĞI ŞEY YOKTUR"

Tek kolunu kullanamamasına rağmen hayat mücadelesinden vazgeçmediğini ifade eden Dostuoğlu, "Eşim ve çocuklarımla kimseye muhtaç olmadan bir hayat sürdürüyoruz. Ayakta kalmak için çalışmam gerekiyor. Engelimi hiç bir zaman sorun etmeden ekmek için, sevdiklerim için mücadeleme devam edeceğim." dedi.

Engelliliğinin başına gelmiş bir imtihan olduğunu anlatan Dostoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"43 yıldır engelli olarak yaşıyorum. Hiç isyan etmedim. Sadece yaşamasını bilmek ve güzel olan şeylerden kendine örnek çıkarabilmek önemli. İnsan istedikten sonra yapamayacağı şey yoktur. Tarlada bahçede günlük işlerde çalıştım fakat merhum dayımın büyük desteğiyle sürpürgecilik mesleğini öğrendim. Evimde günde ortalama 5-10 tane süpürge yapıyorum. Tanesini de 10-12 liradan satıyorum."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.