Tekrim Ne Demek? Anlamı Nedir?
Tekrim kelimesinin anlamı nedir? Tekrim ne demek? Tekrim kelimesine örnek cümleler...
Tekrîm: Yüceltme, ululama, saygı gösterme anlamlarına gelmektedir.
TEKRİM KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER
Allâh Teâlâ için zaman ve mekân düşünülemez. O, zaman ve mekân kayıtlarından münezzehtir. Ezelde yalnız kendisi var olan ve var olmak için başka bir var ediciye muhtaç olmayan Cenâb-ı Hak, bilinmeyi ve bu bilinmenin îcâbı olarak ibâdetlerle tekrîm olunmayı murâd ettiğinden, “âlem-i kesret” (çokluk âlemi yâni kâinât) denilen mâsivallâhı yaratmıştır. Bu yaratışta, ilk önce husûle gelen, bir “nûr”dur. O nûr da, “Hakîkat-i Muhammediye”nin özü, aslı ve mayasıdır.
*****
Allah Teâlâ, bilcümle varlıklar içinde sadece cinleri ve insanları, kimin hayır kimin de şer işleyeceğinin zâhir olması maksadıyla, ilâhî bir imtihana tâbî olmak üzere yaratmıştır. Bu sebeple onları hem hayra hem de şerre elverişli özelliklerle teçhiz buyurmuştur. Bütün mahlûkâtını, bu iki sınıf varlığın ilâhî hakîkatlere nâil olarak, bunun îcâbı olan ibadetleri gerçekleştirmesi maksadına hizmet edecek keyfiyette yaratmıştır.
Demek oluyor ki kâinâtın varlık sebebi; ins ü cin idrâki seviyesinde, Rabbin varlık, birlik ve ulûhiyeti hakkında kâmil bir îmâna ulaşabilmek ve Oʼnu ibadetlerle tekrîm etmektir.
*****
Cenâb-ı Hak, Rasûl’ünü tekrîm ederek şöyle buyurur:
“Andolsun ki, sizden Allâh’a ve âhiret gününe kavuşacağını uman ve Allâh’ı çok zikredenler için Rasûlullah’ta üsve-i hasene (en mükemmel bir örnek) vardır.” (el-Ahzâb, 21)
“Şüphesiz ki Allah ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey mü’minler! Siz de O’na salevât getirin ve tam bir teslîmiyetle selâm verin!” (el-Ahzâb, 56)
*****
Uhud’un, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in gönlünde müstesnâ bir yeri vardı. Fahr-i Kâinât -aleyhi ekmelü’t-tahiyyât- Efendimiz, ömrü boyunca Uhud’u ve Uhud şehîdlerini sık sık ziyâret etmişlerdir. Zaman zaman da:
“Biz Uhud’u severiz, Uhud da bizi sever!” buyururlardı. (Buhârî, Cihâd, 71; Müslim, Hacc, 504) Bu nebevî iltifât ile tekrîm edilen şehîdler meşhedi Uhud, Allâh Rasûlü’nün muhabbetiyle sırılsıklam ıslanmış bir mekân olarak, kıyâmete kadar gelecek ümmete azîz hâtıralarla dolu bir ziyâretgâh olmuştur.