Teksif Ne Demek? Teksif Kelimesinin Anlamı Nedir?

Teksif ne demek? Teksif kelimesinin anlamı nedir?

Tek­sîf: Sı­kış­tır­ma, yo­ğun­laş­tır­ma, ko­yu­laş­tır­ma anlamlarına gelmektedir.

TEKSİF KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

Cenâb-ı Hakk’ın muhabbetiyle dolu olan bir gönül, Allâh’ın sevmediklerine aslâ meyledemez. Cenâb-ı Hak’la beraberliğin gönül feyzi karşısında,
Allah’tan uzaklaştıran her şey, gözden ve gönülden düşer. Nasıl ki Güneş’ten aldığı huzmeleri tek noktada toplayan bir mercek, altındaki çerçöpü
yakıp kül ederse, Hakk’ın zikrine lâyıkıyla teksîf olan bir gönül de, kulu Rabbinden uzaklaştıran bütün fısk u fücûrdan, mâsivâdan ve mâlâyânîden kendini korur. Bu ise kolay elde edilen bir netice değildir. Zira bu, Cenâb-ı Hakk’ın zâhirî ve bâtınî bütün emirlerine riâyet edip yine zâhirî ve bâtınî bütün nehiylerinden titizlikle sakınarak idrâk edilebilen, yüksek bir kulluk kıvâmıdır. Cenâb-ı Hakk’ın râzı olacağı bütün hâl ve davranışlar, işte bu kıvâma ulaşmış olan bir kulun en tabiî vasfı hâline gelir.

*****

Allah Teâlâ’yı zikretmekten maksat, kalben O’nunla beraber olabilmektir. Yani dil, Hakk’ın esmâsını telâffuzla meşgulken, gönül de bütün
dikkatini Cenâb-ı Hakk’a teksif etmelidir. Zikrin feyz ve bereketine nâil olabilmek için; dilin söylediğini, gönül dili de tasdik ederek bunu dâimî bir
şuur ve idrâk hâline getirmelidir.

*****

Cenâb-ı Hak bizleri, yaratılış gâyemize teksif olmaktan ve aslî hedefimize odaklanmaktan alıkoyacak maddî-mânevî her türlü câzibenin tuzağına düşmekten muhafaza buyursun. Sadırlarımıza inşirah, kalplerimize firâset, gözlerimize basîret ihsân eylesin.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.