Televizyonun Çocuğa Olumsuz Etkileri Nelerdir?

Televizyonun çocuk üzerindeki etkileri nelerdir? Çocuğun ahlaki gelişimindeki tesiri nedir? Çocuklarının aşırı televizyon izleme eğilimi karşısında anne babaların tavrı nasıl olmalıdır?

Kültür ve coğrafya ayırımı yapmaksızın dünyanın her yerine aynı anda ulaşan televizyon, adeta medya imparatorluğunun bir merkez üssü niteliğindedir. Bilgi ve kültür alanında ne kadar faydalı veya zararlı olduğu tartışıla dursun; o, toplumun zengininden fakirine, aydınından cahiline, dindarından dindar olmayanına kadar her ailede evlerin en mutena köşesinde yerini almıştır. Evlerden dünyaya açılan bu küçük pencere kendisine has büyüsüyle, çocuğundan yaşlısına tüm insanları adeta kendisine esir etmiştir.

ÇOCUKLUĞUN YOK OLUŞU

Bu durumu Neil Postman “Çocukluğun yok oluşu” adlı kitabında; “ Genellikle kullanılan mecaz, televizyonun dünyaya açılan bir pencere olduğudur. Bu gözlem tam anlamıyla doğrudur fakat bunun bir ilerleme işareti olarak ele alınması gerekliliğinin nedeni bir sırdır. Çocuklarımızın önceki dönemlere göre daha iyi bilgilendirildikleri neyi ifade etmektedir? Çocukların yetişkinlerin bildiklerini bilmesi ne anlama gelmektedir? Ben kendi mecazımı kullanacak olursam erkenden yetişkin enformasyonunun gizli bahçesine giren çocukların çocukluk bahçesinden kovuldukları anlamına gelir” diyerek konunun vehametine dikkat çekmiştir.

Dünyadaki tüm insanları eşzamanlı olarak hipnotize eden bu evrensel araç, kendine özgü kayıtsız ve sınırsız özgürlükçü hayat görüşü ile özellikle dine dayalı kültürler için en önemli tehdit unsuru olmaktadır. Joshus Meyrowitz de benzeri endişeleri paylaşmakta, şöyle demektedir. “ İnsanların televizyondan daha fazla zaman ayırdıkları çok az faaliyet var. Beşiğin parmakları arasından bakmaya başladığımız televizyonu, yaşlanıp, gözlerimiz katarakt bağlayıncaya kadar seyretmeye devam ediyoruz. Çoğumuz dünyayı televizyonun çerçevesi içinde görüyor, politikayı, eğlenceyi, haberi, dramı, tiyatroyu ve hemen her şeyi onun bize verdiği açıyla düşünebiliyoruz.”

Buradaki konumuzun asıl hareket noktasını çocukların televizyondan çok fazla etkilendikleri gerçeği oluşturmaktadır. Çünkü çocukluk, hayat sürecimizin, en hızlı ve köklü gelişimlerinin yaşandığı en önemli dönemidir. Eğitimcilerin ağırlıklı görüşüne göre çocukluğun ilk beş yılında kişilik gelişiminin ve zihinsel gelişimin önemli bir kısmı tamamlanır. Bu bakımdan çocukluk döneminde kazanılan kültür, kişilik ve hayat görüşü bireyin dolayısıyla toplumun yani kültürün gelişiminde çok etkin bir rol oynar.

Çocuklarının Aşırı Televizyon İzleme Eğilimi Karşısında Anne Babaların Tavrı Nasıl Olmalıdır?

* Televizyon karşısında geçirilen zaman mümkün olduğunca azaltılarak bunun yerine çocuk için önceden seçilerek alınmış video cd. izletilmesi veya teyp kasetleri dinletilmesi  cazip olacaktır. Çocuklara uygun radyo programları dinlemek için fırsat verilerek, komik ve eğlenceli kitaplar, dergiler çocuğun okumasına sunulmalıdır.

* Çocukların yeni oyun arkadaşlıkları kurmasına fırsat vermeli ve bu arkadaşlıklarını devam ettirebileceği uygun oyun ortamları hazırlanmalıdır.

* Okuma zevki ve alışkanlığı geliştirmek için ebeveynin  okuma faaliyetini çocuklarla aynı ortamda ve aynı zamanda yapmaları, etkili bir örnek olmalarını sağlayacaktır.

* Televizyon izlemek; çocuklara anne babanın denetiminde önceden adı ve saati belirlenmiş uygun nitelikli  programların izletilmesi şeklinde olmalı, anne veya babadan biri çocuğun yanında olma fırsatını bulduysa izlenenleri yorumlamada yardımcı olmalıdır.

* Zamanı doğru kullanma alışkanlığının kazandırılabilmesi için ödev ve sorumlulukların olduğu zamanlarda televizyon seyredilmesine izin verilmemesi lazımdır.

*  Televizyonun çocukları zihinsel tembelliğe alıştırmasına karşı bir önlem olarak diğer zamanlarda çocuğun hayal gücünü geliştirecek ve yoğun zihinsel enerji sarf edeceği oyun ve faaliyetler tercih edilmelidir.

Burada dile getirdiğimiz ve diğer bazı önlemler ve alternatif eğlence şekilleri her şeye rağmen televizyonun yerini alamayacağı gibi onun muhtemel zararlı etkilerinden de tam anlamıyla çocuklarımızı koruyamayacaktır. Ancak bir bakıma hayatımızdan tamamıyla çıkaramayacağımız bu büyülü pencereyi en azından görmek istediğimiz ve göstermek istediğimiz dünya için kullanalım !?

Kaynak: Altınoluk Dergisi, Dr. Faruk Kanger 2003 - Subat, Sayı: 204, Sayfa: 56

İslam ve İhsan

ÇOCUKLARIN ODASINA TELEVİZYON KOYMAYIN

Çocukların Odasına Televizyon Koymayın

TELEVİZYON KÜLTÜREL DEĞERLERİ YOZLAŞTIRIYOR

Televizyon Kültürel Değerleri Yozlaştırıyor

TELEVİZYONSUZ HAYATINA DEVAM EDENLER

Televizyonsuz Hayatına Devam Edenler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Selamın aleyküm; Yapmış olduğunuz siteye tesadüfen girdim.fakat Anna ve babalar olarak gerçekte görmemiz gereken fakat goremedigimiz herşeyi gormemize yardımcı oldu çok teşekkürler Allah razı olsun.İyi çalışmalar Saygılarımla Metin Kaçav

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.