Teneşir Ne Demek?
Teneşir ne demektir? Teneşir kelimesinin anlamı nedir? Teneşir kelimesine örnek cümleler...
Teneşir: Üzerinde ölü yıkanan ayaklı tahta anlamına gelmektedir.
TENEŞİR KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER
Şâir Aşkî, bu tefekkür ve şuur iklîminden gönüllere şöyle seslenir:
Duydun mu ecele çâre bulanı,
Bu dünyâ üstünde bâkî kalanı,
Hazırla kendine lâzım olanı,
Elvedâ bayrağı açarız birgün.
Azrâil, vâdesi dolanı bilir,
Dâvetsiz konuktur, her eve gelir;
Dostların ağlarlar, düşman sevinir;
İyiyi, kötüyü seçeriz birgün...
Kazanla teneşir haberci olur,
Ölümün etrafta çabuk duyulur,
İpekler, sırmalar hepsi soyulur,
Beş arşın kefeni biçeriz birgün...
Musallâ dediğin bir mihenk taşı,
Şâhittir insana eşi yoldaşı;
Âkilsen, kefeni başında taşı;
Evlâd ü iyâlden kaçarız birgün...
Bineğin tabuttur, unutma sakın;
Kapının önüne gelmesi yakın,
Rızâsı olmazsa Cenâb-ı Hakk’ın
Âlemde dehşetler saçarız birgün...
Bu kara toprağa insandır mâye,
Amel-i sâlihtir kabre sermâye,
Varınca huzûr-i fermânfermâye
Hayırla şerleri ölçeriz birgün...
Ey Aşkî, ölüme hazır ol her an,
Rehberin Hak olsun, düstûrun Kur’ân;
Nasılsa senin de gelecek sıran,
Aklından çıkarma, nâçârız birgün...
*****
Ancak bu beş şart, elbette ki İslâm’ın tamamı değildir. Bunlar İslâm binâsının sadece ana direkleridirler. Dolayısıyla İslâm’ı, yalnız bu ibâdetlerden ibaret zannetmek yanlış olur. Zîrâ İslâm, beşikten teneşire kadar insan hayâtı içinde bütün davranışları yönlendiren ve beşerin hem iç hem de
dış âlemini tezkiye eden ilâhî bir nizâmdır. Onun engin sahasını idrâk için Kur’ân-ı Kerîm’e ve hadîs-i şerîflere sathî bir nazar atfetmek bile kâfîdir.
Yukarıdaki hadîs-i şerîfin sırrı ise, müslümanlara bir istikâmet ve ölçü vermektedir. Bu istikamet, müslümanın, İslâm’ı, öncelikle hadîs-i şerîfteki
beş esas üzerine inşâ ederek yaşamasıdır. Aksi hâlde onun İslâm binâsını ayakta tutmasının mümkün olmayacağıdır. Zîrâ temeli çürük bir binânın en ufak sarsıntıda göreceği zarar hayli fazla olur.
*****
Kundakla teneşir arasında inişli çıkışlı, dar bir koridor olan ömür, alıp verdiğimiz nefeslerin yekûnundan ibârettir. Sayısı kullara meçhul, Allâh’a mâlum olan bu nefeslerin en düşündüreni, şüphe yok ki “son nefes”tir.
*****
Son olarak onunla teneşirde beyazların içindeyken vedâlaştık!.. Kefen sanki ona, mâsum bir çocuğa sarılan bir kundak olmuştu. Hayat boyu elinden ve gönlünden düşürmediği Kur’ân’ın nûrâniyetine bürünmüştü; parlıyordu!
*****
Terbiyeden uzak kalarak kâinattaki ilâhî kudret ve azamet tecellîlerine âmâ kesilen, “dünyaya gelenin, nereden ve niçin geldiğini; dünyadan gidenin de neden ve nereye gittiğini” bilmeyen, beşikten teneşire… nihâyet kabir âlemindeki meçhullere… bir hazan yaprağı misâli şuursuzca savrulan bir insanın durumu ne hazindir!..