Terfi Ne Demek? Terfi Ne Anlama Gelir?

NE NEDİR?

Terfi ne demek? Terfi kelimesinin anlamı nedir? Terfi kelimesine örnek cümleler...

Terfî: Yükselme, yükseltilme. Rütbe verme, rütbe alma anlamlarına gelmektedir.

TERFİ KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

Mânen terfî edebilmek için îman, ibadet ve ilmin yanında takvâ da şarttır. Takvâ, ibadette titizlik ve güzel ahlâktır.

*****

Peygamber (s.a.v) Efendimiz, “Yâ Rabbî, Sen’i gereği gibi ve lâyık olduğun veçhile tanıyamadım... Sana hakkıyla kulluk yapamadım…” (Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, II, 520) buyuruyor. Efendimiz (s.a.v), dâimâ istiğfâr hâlinde idi. Oysa Efendimizin (s.a.v) günâhı mı vardı? Suç mu işlemişti? Hâşâ! Cenâb-ı Hak, “O, arzusuna göre konuşmaz.” (en-Necm, 3) buyurmuştur. O r, hevâ ve hevesinden bir şey söylemediğine göre niye istiğfar etmiştir? Çünkü O, her an terfî-i derecât hâlinde idi. Yani dâimâ, bir önceki hâli için istiğfar etmiştir.

*****

Mühim olan, ebediyet kazancımızdır ki, o da, bir yandan böyle yüce şahsiyetler gibi olabilmeye çalışmak, bir yandan da evlâtlarımızı sâlih kimseler olarak yetiştirebilmekten geçer. Hadîs-i şerîfte buyrulur:

“Allâh Teâlâ, cennetteki sâlih kulunun derecesini yükseltir de, hayrete düşen kul: «Yâ Rabbî, bu terfî bana hangi sebeple verildi?» diye sorar. Allâh Teâlâ da: «Çocuğunun sana yaptığı istiğfâr ve duâ sebebiyle…» buyurur.” (Ahmed bin Hanbel, II, 509; İbn-i Mâce, Edeb, 1)

*****

Tasavvuf da zâten bir bakıma “Allah Rasûlü’ne benzeyebilme sanatı”dır. Özü itibârıyla takvâ da budur, ihsân duygusu da, zühd de… Yani kalbin îmandan ihsâna doğru terfî ederek, dünya menfaatlerinden ve nefsin hoyratlığından uzak kalabilmesidir.

Yoksa tasavvuf, kerâmet sevdâsına kapılmak değildir. Kerâmet, kalbinde şüphe olan kişiye karşı bir şok tesiri yapmak
içindir. Hak dostları, kerâmet göstermekten dâimâ kaçınmışlardır. Çünkü enâniyetin, yani benliğin tuzağına düşmekten endişe
etmişlerdir. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de, böyle bir nefsânî tuzağa dûçâr olan Bel’am bin Bâûrâ’nın hazin âkıbeti, bir ibret levhası
olarak beyân edilmektedir.

Tasavvuf, Cenâb-ı Hakk’a kul olabilme, İslâm’ı muhabbetle yaşayabilme, merhamet ve şefkatte zirveleşerek Hâlık’ın nazarıyla
mahlûkâta bakış tarzı kazanabilme sanatıdır. Yani bütün mahlûkâta rûhumuzdan şefkat, merhamet ve rahmet taşırabilmemizdir.