Terör Korkusuna Karşı Dokuz Öneri

Sadece ülkemizde değil dünyanın her köşesinde, terör saldırıları pek çok kişide önemli derecede sarsıntı yaratabilen bir sorun. Terör korkusu nedeniyle korkuya ve paniğe kapılmak, dışarı çıkamaz hale gelmek sık görülen davranışlar. Kimileri tıpkı stresi yönetebildiği gibi terör korkusunu da soğukkanlılıkla yönetebilirken ve kendini teskin edebilirken, kimileri ise yapıları gereği soğukkanlı davranamıyor ve terör korkusunu tüm benliğiyle yaşayarak bunun fiziksel ve psikolojik olumsuz etkilerine maruz kalabiliyor. Terör korkusuna karşı 9 önemli nokta…

1- KAÇINMALARI AZALTIN

Yaşanan her bir yeni terör olayı, öncekilerde hissedilen duyguları da yeniden harekete geçirebiliyor. Özellikle de daha önce terör saldırılarında evini, akrabalarını, yakınlarını, sevdiklerini ve işyerlerini kaybedenlerde yeniden bir üzüntü, öfke, suçluluk duygusu, pişmanlık gibi duygularda artış yaşanabiliyor. Korku sonucu kaçınma davranışları örneğin, çocuğunu okula göndermemek, eşini işe göndermemek, toplu taşımaya binmemek ve kalabalık ortamlardan uzak durmak gibi koruyucu davranışlar ortaya çıkabiliyor. Ancak bu davranışlar kısa süre normal kabul edilse de uzun süreli olması, bu korku konusunda psikolojik destek alınmasını gerektirebiliyor.

2- GÜNLÜK YAŞAMINIZI ALT ÜST ETMEYİN

Terör örgütleri, korku yaratarak sizin günlük yaşamınızı sekteye uğratmaya çalışıyor. İşe gitmenizi, okula gitmenizi, arkadaşlarınızla buluşmanızı engellemeye çalışıyor. Rutin hayatınızı bozmak korkunuzu daha fazla artırabilir ve her an aklınızda aynı korkunun canlı kalmasına yol açabilir. Bu nedenle günlük işlerinizi ve alışkanlıklarınızı bozmayın.

3- RİSKİ GÖRMEZDEN GELMEYİN

Bazı kişiler, terör olaylarıyla ilgili bir aldırmazlık halinde olabiliyor. “Bize bir şey olmaz” ya da “Bana bir şey olmaz”  şeklinde düşünebiliyor. Bu düşünce bir miktar bizi psikolojik olarak korusa da olası riskleri tamamen görmezden gelmeye neden olduğunda da sorun olabiliyor.

4- MEDYAYI KONTROLLÜ KULLANIN

Bazen şehit cenazeleri, olay görüntüleri, çığlıklar, ağlamalar olabildiğince ayrıntılı olarak veriliyor. Bu haberleri sürekli olarak izlememeye çalışın. Tekrar tekrar aynı haberleri izlemek sizde travma belirtileri ortaya çıkarabilir. Depresyon ya da kaygı bozukluklarına neden olabilir.

5- ENDİŞELERİNİZİ PAYLAŞIN

Yrd. Doç. Dr. Psikolog Ferahim Yeşilyurt “Yaşadığınız duyguları başka insanlarla paylaşmak korkularınızın azalmasına ve rahatlamanıza yardımcı olabilir. Bu doğrultuda öncelikle ailenizle ve yakın çevrenizle olan biten hakkında konuşarak paylaşın. Tek başınıza bu sorunlarla baş etmek yerine çevrenizden destek sağlayın” diyor.

6- SOSYAL MEDYADA SÖYLENTİLERE TEMKİNLİ YAKLAŞIN

Toplumun genel olarak korku ve endişelerini artıran durumlarda toplumsal güven duygusu sarsılmaya başlar. İnsanlar olası tehlikelerden haberdar olmak için yoğun bir haber arayışı içerisine girerler. Bu ortamda doğruluğu test edilmemiş bilgilerin yayılması insanların güvensizliğini daha çok artıracaktır. İstihbaratta tanıdığı olan biri tarafından alınmış bir haber, emniyetteki bir tanıdık ile başlayan söylentiler hızla yayılır. Bu haberlere karşı dikkatli olun. Zaman zaman küçük duyum ya da söylencelerin abartılarak kulaktan kulağa yayılması başka insanları korkutabilir. Bundan kaçının. Diğer taraftan asılsız söylentiler yaşanılan panik duygusunu artıracaktır. Bu nedenle, bu tür duyumlara karşı temkinli yaklaşmanız çok önemli.

7- AİLECE DUYGULARINIZI PAYLAŞIN

Evinizde ailenizle bir toplantı yaparak olayları değerlendirin. Toplantıda terör olaylarının sizde uyandırdığı duygulardan bahsedin, tüm aile bireylerinin de kendi duygularını paylaşmalarını sağlayın. Ardından bu durumlarla ilgili yapılabilecekler için bir yol haritası hazırlayın. Kalabalık yerler bir süre sık gitmemek, terör haberlerini abartarak yaymamak gibi.

8- ÇOCUĞUNUZA MODEL OLACAĞINIZI BİLİN

Çocuklar önemli durumlarda büyüklerinin davranışlarını takip ederler. Eğer yetişkinler sakin kalabiliyorsa onlar da sakinleşebilirler. Tersi durumda siz korkuyorsanız çocuğunuz da korkacaktır. Bu nedenle kendi korkunuzu yenmek çocuğunuzun korkusunu da azaltmaya yardımcı olacaktır. Ayrıca korkunuzu çocuğunuza yansıtmamaya dikkat edin.

9- ÇOCUĞUNUZDA GÜVEN DUYGUSUNU ARTIRIN

Sevmek, üzülmek gibi korkmak da doğal bir duygu. Ebeveynlere düşen, çocuklarının korkularıyla ilgili gözlem yapmak ve yaşadıkları duyguları ifade etmelerine zemin hazırlamak. Anlayışlı ve işbirliğine dayalı bir yaklaşım faydalıdır. Bu korkuları yaşayan çocuğunuzu ‘Korkacak ne var, bir şey olmaz’ gibi ifadelerle geçiştirmeyin. Sorduğu sorulara yaşına göre kısaca anlayabileceği biçimde yanıt vermeye çalışın. Çocuğu dinlemek, onunla daha fazla vakit geçirmek olası sorunların aşılmasına katkı sağlar

Sadece ülkemizde değil dünyanın her köşesinde, terör saldırıları pek çok kişide önemli derecede sarsıntı yaratabilen bir sorun. Terör korkusu nedeniyle korkuya ve paniğe kapılmak, dışarı çıkamaz hale gelmek sık görülen davranışlar. Kimileri tıpkı stresi yönetebildiği gibi terör korkusunu da soğukkanlılıkla yönetebilirken ve kendini teskin edebilirken, kimileri ise yapıları gereği soğukkanlı davranamıyor ve terör korkusunu tüm benliğiyle yaşayarak bunun fiziksel ve psikolojik olumsuz etkilerine maruz kalabiliyor. Terör korkusuna karşı 9 önemli nokta…

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.