Teröristlerin Tahrip Ettiği Camilerde Çocuk Sesleri

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde çocuklar, kentte terör saldırılarında tahrip olan ve yapılan tadilatın ardından ibadete açılan camilerde Kur’an öğrenmenin mutluluğunu yaşıyor.

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde terör mağduru çocuklar, Diyanet İşleri Başkanlığınca bu yıl “Camide Çocuk Sesi Vatanımın Neşesi” sloganıyla kentin birçok camisinde açılan kurslarda Ku’an-ı Kerim ve dini bilgiler öğreniyor.

Güvenlik güçlerince gerçekleştirilen başarılı operasyonların ardından huzur ortamının sağlandığı ilçede başta PKK’lı teröristlerin saldırılarında tahrip olan ve yapılan onarımın ardından tekrar ibadete açılan 23 caminin de bulunduğu 174 camide Kur’an kursları açıldı.

Müftülük personellerince kurslara katılan yaklaşık 6 bin çocuğa Kur’an-ı Kerim okuma ve temel dini eğitim veriliyor.

İlgi gören kurslarda çocuklar, Kur’an-ı Kerim öğrenmenin mutluluğunu yaşarken ders aralarında çocuklara yönelik çeşitli etkinlikler de düzenleniyor.

İlçe Müftüsü Şakir Şahin, Güngör Mahallesi’ndeki Hz. Osman Camisi’nde ziyaret ettiği kursta, çocukların camilere gitmesinin önemine işaret etti.

“ÇOCUK SESİ CAMİLERE NEŞE KATTI”

Çocukların sesinin hem camilere hem de Yüksekova’ya neşe kattığını dile getiren Şahin, “Bunu gittiğim her camide görüyorum, çocukların yüzlerindeki tebessümü, çocukların yüzlerindeki heyecanı ve öğrenme aşkını görüyorum. Kardeş cami sayesinde buraya birçok din görevlisi geldi. Çok güzel münasebetler kurduk. Burada bir bütünlük oluşturuldu. Biz doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle biriz, kardeşiz, beraberiz. Bunu da kardeş cami projemiz bize çok güzel bir şekilde hissettirdi.” ifadelerini kullandı.

İlçede yatılı bir Kur’an kursunun yapılması için kolları sıvadıklarını söyleyen Şahin, bunun için Kaymakamlığın yer tesisi için gerekli çalışmayı yapacağını kaydetti.

13 yaşındaki İsmail Macit de Kur’an öğrenmenin güzel bir duygu olduğunu belirterek, “Allah’ın emriyle Kur’an-ı Kerim’imizi okuyoruz burada. Elif Ba’dan başlayıp Kur’an’a geçiyoruz. Sabah camiye geliyoruz. Hocalarımız sayesinde dini bilgiler de öğreniyoruz. Çok mutluyuz.” diye konuştu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.