Tescil Ne Demek? Tescil Ne Anlama Gelir?
Tescil ne demek? Tescil kelimesinin anlamı nedir? Tescil kelimesine örnek cümleler...
Tescil: Sicile kaydetme, resmî deftere yazma, resmen onaylatma anlamlarına gelmektedir.
TESCİL KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER
Osmanlı Devleti’nde vakıf kuran biri, vakfının şartlarını ihtivâ eden vakfiyesini kadıya tescil ettirdikten sonra İstanbul’da Defterhâne’nin ilgili bürolarına kaydettirirdi. Defterhâne sicillerine işlenen bu vakfiyeler, bugün Ankara’da Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi’nde bulunmaktadır. Bu arşivde yirmi altı bin üç yüz vakfiye vardır. Ancak muhtelif vilâyet mahkemelerine âit bütün Şer’iyye sicilleri ve Tahrir defterleri tarandıktan sonradır ki,
Osmanlılar döneminde kurulmuş vakıfların sayısı yaklaşık olarak bilinebilir.” (Bkz. Prof. Dr. Ziya Kazıcı, İslâmî ve Sosyal Açıdan Vakıflar, sf. 43-44.)
*****
Kösem Sultan’ın temelini attırdığı hâlde, bitirmeye ömrü vefâ etmediğinden yarım kalmış olan Yeni Câmi’yi tamamlatarak ibâdete açmak şerefi, Hatice Turhan Sultan’a nasîb olmuştur. Bunun yanında mekteb, medrese, imâret, kütüphâne ve çeşme hayrâtları da vardır. Ayrıca Yeni Câmi vakfiyesinde dikkati çeken bir husus da, kandil ve Ramazan gecelerinde bazı çeşmelerden bal şerbeti akıtılması ve namazdan çıkan cemaate ikrâm edilmesidir. Balın kalitesi dahî vakfiyeye tescîl edilmiştir. O zamanın en vasıflı balı, bugün adı “Pazar” olarak değiştirilmiş olan Rize’nin kazası Atina’dan getirilirdi. Vakfiyede ne kadar pahalı olursa olsun dâimâ bu balın kullanılması, başka balın kullanılmaması şart koşulmuştu ki, bu da hayırdaki keyfiyet ve hassâsiyetin derecesini gösteren tipik bir misâldir.
*****
Sâhip çıkışla târih boyunca milletimiz, ilim, irfan, ahlâk, fazîlet ve sanatta müstesnâ bir mevkiye nail olmuştur. Buna da bütün cihan şâhittir.
Kahraman ve fazîletli ecdat, her sahada destanlar yazan bir millet olmanın maddî ve mânevî husûsiyetlerini en güzel şekilde sergileyerek, bunu târihin altın sahifelerine de tescil ettirmişlerdir.
*****
O yıllarda bir taraftan Kafkasya ve Galiçya’da Ruslarla, Filistin ve Sûriye havâlisinde İngilizlerle, diğer taraftan da Çanakkale’de İngiliz, Fransız
ve İtalyan asker ve donanmasıyla harbeden Osmanlı’nın müttefiki Almanlar, bizim Galiçya cephesine iki tümen göndermiş olmamıza rağmen,
bize ancak birkaç generalle destek olmuşlardır. Bunlardan birisi Liman Von Sanders’tir ki, önce Çanakkale, sonra da Sûriye Cephesi’nde, cephe kumandanlığını deruhte etmiş olması sebebiyle “Türk askeri”ni yakînen tanıma fırsatını elde etmişti. Alman asâlet ünvânı olan “Von” sıfatıyla anılmakta olan bu generalin Türk askeri hakkında sayısız hüsn-i şehâdetinden şu birkaç cümle, Mehmetçiğin dünyâda meşhûr olduğu karakter ve kahramanlığın, târihî tescil ve ikrârına en iyi bir misâldir:
“Çelikten, mânevî kuvvetten, vatan aşkından bir insan yapısı ne demektir? Bu sorunun cevâbı, işte bu gösterişten uzak, mütevekkil ve sâkin
Anadolu çocuğunun ta kendisidir! Yaralı düşmanını sırtında siperlerine getiriyor, sargı bezi olmadığı zaman, bir yedeği daha bulunmayan gömleğini yırtarak onu sarıyordu.” (Çanakkale 5. Ordu Kumandanı, Liman Von Sanders