Teşekkül Ne Demek? Teşekkül Ne Anlama Gelir?

NE NEDİR?

Teşekkül ne demek? Teşekkül kelimesinin anlamı nedir? Teşekkül kelimesine örnek cümleler...

Teşekkül:  Şekillenme, oluşma. Kurulma. Teşkilât, kuruluş anlamlarına gelmektedir.

TEŞEKKÜL KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

Dünyamızı şefkatle kucaklayan atmosfer, Cenâb-ı Hakk’ın kullarına olan sonsuz merhametini gösteren mükemmel sistemlerden biridir. Atmosfer; ortalama % 77 azot, % 21 oksijen ve % 1 nisbetinde karbondioksit ve argon gibi diğer gazların karışımından teşekkül eder. Oksijenin o kadar kolay tutuşturma husûsiyeti vardır ki % 21’in üzerindeki her yüzde birlik oksijen artışının, bir yıldırımın orman yangını başlatma ihtimalini % 70 artıracağı tahmin edilmektedir. % 25’ten yüksek bir oksijen nisbeti ise, şu an kullandığımız nebâtî gıdaların büyük bir çoğunluğunun yanıp kül olması demektir.

*****

Güneş’in yeryüzüne farklı şiddetlerde ısı vermesi, atmosferdeki hava kütlelerinin de farklı sûrette ısınmasına yol açar ve ısınan hava, aldığı emirle derhâl yukarı çıkar. Sonra yerine soğuk hava gelir. Böylece yeryüzünde sıcak havanın bulunduğu yerde alçak basınç, soğuk havanın bulunduğu yerde ise yüksek basınç merkezleri denilen hareketli hava kaynakları teşekkül eder. Sonuçta minik hava zerreleri rüzgâr hâlinde hareket etmeye başlar. Bu sâyede atmosferdeki nem, sıcaklık, yoğunluk, enerji ve bitkilerin üremesini sağlayan çiçek tozları, gerekli yerlere nakledilir.

*****

Cenâb-ı Hakk’ın et, sinir ve damarlardan teşekkül eden âzâları nasıl tanzim ettiğine ve onları birbiriyle âhenkli çalışan müthiş bir sistem hâlinde nasıl var ettiğine ibretle bir bak! Başı yuvarlak yapmış ve onun üzerinde kulak, göz, burun, ağız ve diğer menfezleri açmış… El ve ayağı uzun yaratmış, uçlarını parmaklara, parmakları da büklümlere ayırmış… Kalp, mide, ciğer, dalak, bağırsak, rahim gibi iç âzâları en münâsip şekil ve keyfiyetlerde yaratmış… Bunların hiçbiri lüzumsuz ve birbiriyle alâkasız değildir. Bilâkis her birinin çok mühim vazîfeleri vardır ve hepsi de bu vazîfelerine en uygun şekilde yaratılmıştır.

*****

Kemiklerin teşekkülü de hayrete şâyandır: Cenâb-ı Hak onları ince ve zayıf bir damla nutfeden nasıl bu derece sert ve sağlam yaratmıştır?! Sonra onları beden binâsını ayakta tutan ne kadar da dengeli ve sağlam bir iskelet hâline getirmiştir! Sonra onları değişik miktar ve ölçülerde nasıl şekillendirip takdir etmiştir! Kimisi küçük, kimisi büyük, kimisi uzun, kimisi yuvarlak, kimisi içli, kimisi dolu, kimisi enli, kimisi incedir.

*****

Çocuk büyüdükçe vücûdun gıdâ ihtiyâcı da artar ve sırf süt artık ona kâfî gelmez. Bu defa kuvvetli yemeğe ihtiyaç duyar. Yemek de çiğnemeyi ve yutmayı  gerektirir. Bu bakımdan çocukta dişlerin teşekkülü, ne vaktinden önce ne de sonradır. Tam ihtiyaç duyduğu devrede dişler çıkmaya başlar. Önce çıksaydı süt  emmeye mânî olurdu. Yüce Rabbimizin, yumuşacık diş etlerinden o sert kemikleri, üstelik de tam vaktinde çıkarması, gerçekten de hayret edilecek işlerdendir.