Tevbe Suresinin 104. Ayeti Ne Anlatıyor?

KİTAPLIK

Tevbe Suresinin 104. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Tevbeyi ve sadakayı ancak Allah’ın kabul edeceğini bildiren âyet; Tevbe suresinin 104. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...

Ayet-i kerimede buyrulur:

اَلَمْ يَعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ هُوَ يَقْبَلُ التَّوْبَةَ عَنْ عِبَادِه۪ وَيَأْخُذُ الصَّدَقَاتِ وَاَنَّ اللّٰهَ هُوَ التَّوَّابُ الرَّح۪يمُ

Bilmiyorlar mı ki kullarının tövbesini kabul eden Allah’tır, sadakaları kabul eden de O’dur. Şüphesiz ki Allah, tövbe kapısını alabildiğine açık tutmaktadır, rahmetiyle her şeyi kuşatmaktadır. (Tevbe, 9/104)

TÖVBEYİ VE SADAKAYI ANCAK ALLAH KABUL EDER

Bilgi:

Rivayete göre bu ayet Tebük seferine katılmayan bazı sahabiler hakkında inmiştir. Onlar geçerli mazeretleri bulunmadığı hâlde sefere katılmamışlardı. Ancak pişman olup tövbe ettiler. Bir de fakirlere dağıtması için Peygamberimize sadakalar getirdiler. Bir önceki ayetin emri gereğince Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- sadakalarını kabul etti ve onları fakirlere dağıttı. İşte bu ayet samimi bir şekilde yapılan tövbeleri ve verilen sadakaları kabul edenin Rabbimiz olduğunu haber vermektedir.

Mesaj:

  1. “Kötülüğün ardından hemen bir iyilik yap ki onu silsin.” (Tirmizî, “Birr”, 55)
  2. Allah, samimi tövbeleri mutlaka kabul eder.

Kelime Dağarcığı:

Sadaka: Karşılık beklenmeden Allah rızası için fakirlere verilen mal.

et-Tevvâb: Allah’ın isimlerinden biri, tövbeleri çok kabul eden.

Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler

TEFSİR

  1. Onlar bilmezler mi ki, kullarının tevbesini kabul buyuran ve onların içtenlikle verdikleri zekât ve sadakaları alıp değerlendiren yalnız Allah’tır. Gerçekten tevbeleri kabul eden ve merhameti bol olan da yalnız Allah’tır.

Allah Teâla kullarının tevbesini kabul buyurur, verilen sadakaları O alır. Her ne kadar o sadakaları, zekâtları kullar alıp kendi ihtiyaçları için kullansalar da, bunları Allah’ın emri ile verip aldıkları, daha açık bir ifadeyle sırf Allah adına ve O’nun rızâsı için yaptıkları için onları bizzat Cenâb-ı Hak almış olur. Bu hususta Resûl-i Ekrem (s.a.s.) şöyle buyurur:

“Kim, helâl kazancından bir hurma kıymetinde sadaka verirse, -ki Allah, helâlden başkasını kabul etmez- Allah o sadakayı bizzat kabul buyurur. Sonra onu dağ gibi oluncaya kadar, herhangi birinizin tayını büyüttüğü gibi, sahibi için ihtimamla büyütür.” (Buhârî, Zekât 8; Müslim, Zekât 63, 64)

“Şüphesiz ki sadaka muhtâcın avucuna düşmeden önce Rahmân’ın avucuna düşer.” (Heysemî, Mecma‘u’z-zevâid, III, 111)

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com